Kimi nüfus bilimcilere göre 1995, kimilerine göre ise 2000 yılı ve sonrasında doğanları kapsayan Z kuşağı, çalışma hayatına girmeye başladı. Pek çok araştırmaya göre ise Z kuşağı ve bu kuşaktaki bireylerin çalışma hayatından beklentisi, Y kuşağından oldukça farklı.
Stabil büyüyen yaşlı Y kuşağı hayaller dünyasında
Danışmanlık Şirketi EY’nin “Gelecek kuşak işgücü: Gizli bir silah mı, en büyük imtihan mı?” raporu, çalışma hayatından beklentileri noktasında kuşaklar arasındaki ilginç farkları ortaya koyuyor. Bu farklardan en dikkat çekeni ise Z kuşağının ve “genç Y” kuşağı olarak adlandırılan 1988-1995 yılları arasında doğan neslin kendinden önceki kuşaktan daha gerçekçi olması. Rapora göre 1980-1988 yılları arasında doğan “yaşlı Y” kuşağı, “baby boomer” kuşağı tarafından aşırı korumacı yetiştirildiği ve nispeten daha ekonomik istikrarın olduğu bir dönemde büyüdükleri için daha idealist, hedefleri olan bir kuşak. Bu sebeple yaşlı Y kuşağı gerçeklikten daha azade bir noktadayken Z kuşağının ise çalışma hayatındaki beklentileri ve hedefleri çok daha gerçekçi.
Her kuşağı, içine doğduğu ve büyüdüğü dünya kadar kendinden önceki kuşakların yaşadığı süreçler de etkiliyor. Z kuşağı ve Z kuşağını yetiştiren kuşak, 2008-2009’da tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin etkilerini doğrudan yaşadı. Bu da Z kuşağının Y kuşağından daha gerçekçi bir yapıda olmasına sebep oldu. Öte yandan Z kuşağı için teknoloji ve sosyal medya nesli demek yanlış olmaz. Zira Z kuşağı, teknolojinin ve dijital iletişim araçlarının olmadığı bir dünyayı ne biliyor ne de anlamlandırabiliyor. İletişim becerileri ve iş yetkinlikleri kendisinden önceki kuşaktan tamamen farklı.
Y kuşağı için X kuşağı, öğretici ve onları yetiştiren bir pozisyondaydı, X kuşağının tecrübe ve becerilerine güveniyordu. Z kuşağı ise kendinden önceki kuşakların tecrübe ve değerlerine çok uzak. Z kuşağının kendi değerleri, kendi hedefleri var ve bu hedeflere ulaşmak için geçmiş kuşakların yöntemlerini benimsemedikleri gibi onların öğreticiliğine de mesafeliler.
Bunun en temel sebebi ise bu kuşağın kendinden önceki nesillerde olmayan becerilere sahip olması. Z kuşağı, içine doğduğu dijital dünyayı gerek sosyalleşme için gerekse de iş hayatında kullanıyor.
Ebeveynler, genç Y kuşağı ve Z kuşağını ekonomik gerçeklerden koruyamadı
Yine rapora göre genç Y kuşağı ve Z kuşağı ekonomik durgunluk ve bunun kalıcı etkilerini deneyimleyerek büyüdüler ve çalışma hayatına adım atmalarıyla bu etkileri doğrudan yaşadılar. Covid-19 pandemisi ise ile de çalışma hayatına yeni girmiş ya da girmeye hazırlanan bu nesli daha da karamsarlaştırdı. Pek çok kuşak araştırmacısı, genç Y kuşağı ve Z kuşağını gelmiş geçmiş en karamsar kuşak olarak tanımlıyor. Tüm dünyadaki siyasi gelişmeler, ekonomik durgunluk, pandemi, işsizlik, güvencesizlik bu nesli daha önünü göremez ve umutsuz hale getiriyor.
Z kuşağının en büyük beklentisi “bağımsız çalışma”
Yaşlı Y kuşağı, iş hayatı da dahil olmak üzere pek çok konuda kendisinden daha tecrübeli kişilere başvururken genç Y kuşağı ve Z kuşağı, hemen hemen her şeyi YouTube veya küresel meslektaş forumlarından öğreniyorlar. Bu kuşaklar, kendi kuşaklarından olan genç iş insanlarının başarılı şirketler kurduğunu görerek büyüdüler, bu da geçmiş kuşağı taklit etmektense kendi kuşaklarındaki başarılı girişimcileri takip etmelerini sağladı.
Bu bağımsızlık ve girişimci bakış açısı işyerlerine de taşınıyor. Z kuşağı, yaşlı Y kuşağından farklı olarak rehberlik, yönetici ve üstlerden sık sık gelen geri dönüşler beklemiyor, bağımsız çalışmayı ekip çalışmasına tercih ediyorlar. Bu kuşağın iş dünyasından beklentisi, en net ifadeyle yeni süreçler ve çözümler yaratma fırsatını elde etmek.
Z kuşağı, işverenlerden ne istiyor?
Rapor için yapılan ankette “İş verenlerinizden beklentiniz nedir?” sorusuna cevaben “fikirlerimin değerli olduğunu hissetmek” seçeneği genç Y kuşağı için birinci, Z kuşağı için ise ikinci sıradayken bu seçenek yaşlı Y kuşağı için dördüncü sırada yer aldı. Bu anket sonucu da gösteriyor ki genç Y kuşağı ve Z kuşağının iş dünyasındaki beklentisi; değerlerinin, fikirlerinin tanınması ve bunun sonucunda da finansal faydaların ortaya çıkması olarak özetlenebilir.
Yeni neslin diğer bir farkı: Öncelikler
Araştırma kapsamında sorulan diğer bir soru da “Bugünkü hayatınız ve gelecekteki hedefleriniz hakkında düşünürken sizin için önemli olan nedir?” sorusuydu. Bu soruya gelen cevaplar da yine bu kuşaklar arasındaki önceliği çok net bir şekilde gözler önüne seriyor. Soruya cevaben verilen seçeneklerin oranına göre “Arkadaşlarınızla ve ailenizle vakit geçirmek” seçeneği yaşlı Y kuşağı tarafından yüzde 78, genç Y kuşağı tarafından yüzde 69, Z kuşağı tarafından ise yüzde 65 oranında tercih ediliyor.
Diğer bir seçenek olan “tatile çıkmak” maddesinin kuşaklara göre tercih edilme oranı ise yaşlı Y kuşağı tarafından yüzde 66, genç Y kuşağı tarafından yüzde 47, Z kuşağı tarafından ise yüzde 44 olarak karşımıza çıkıyor. Genç kuşakların daha gerçekçi ve sonuç odaklı olduğu ortada... Yine aynı soruya cevaben verilen “gönüllülük” seçeneği de bu durumu kanıtlar nitelikte. “Gönüllülük” seçeneğini işaretleme oranı yaşlı Y kuşağı için yüzde 47, genç Y kuşağı için yüzde 36, Z kuşağı içinse yüzde 33 seviyesinde.
Z KUŞAĞIYLA ÇALIŞMAK İSTEYEN İŞVERENLERE TÜYOLAR
Genç nesillerin öğrenme açlığını besleyin
Bu başına buyruk, hedefleri farklı, bağımsız yeni nesil, iş dünyası için bir “imtihan” mı yoksa bir “avantaj” mı? Bu sorunun cevabı, işverenlerin bu nesli nasıl yönlendirdiği, bu nesle nasıl fırsatlar verdiğine göre değişiyor. Zira bu kuşağı bir rekabet avantajına dönüştürmek işverenlerin maharetine kalmış. EY, yaptığı araştırmanın sonucuna göre işverenlere de yeni kuşaklar için tüyolar vermeyi ihmal etmiyor.
Genç Y kuşağı ve Z kuşağı, geçmiş neslin tecrübelerinden yararlanmak istemese de bir yandan da iş hayatına asla yeterince hazırlıklı olamayacaklarını, çok fazla şey öğrenemeyeceklerini düşünen bir nesil. Dolayısıyla bu kuşak için kariyer odaklı avantajlar, mesleki gelişim fırsatları ve eğitim kursları, esnek çalışma saatleri ve açık çalışma ortamından çok daha faydalı.
Bağımsız yapılarını kabullenin
Genç Y kuşağı ve Z kuşağı iş söz konusu olduğunda ipleri ellerine almak ve güvenilmek istiyor. Kendi hedeflerini belirleme ve fikirlerini duyurma konusunda onlara sağladığınız fırsatlar size hem çalışma motivasyonu hem de ortaya çıkan ürün noktasında başarılı sonuçlar getirebilir. Girişimci ve butik şirketler, bu zihniyetten daha kolay faydalanabilir. Büyük ve çok daha kurumsal şirketler ise işletme modellerine girişimcilik fırsatları ekleyerek bu fırsatların önünü açabilirler.
Örgütsel normları değiştirin
Çalışanlar, iş arkadaşları ve yönetim tarafından nasıl algılanabilecekleri korkusuyla onlardan yararlanmak konusunda genellikle isteksizdirler. İşverenler, bu örgütsel normları değiştirerek hem çalışanlar için daha rahat bir çalışma ortamı hem de daha verimli bir çalışan profili yaratabilirler. Unutmayın ki genç nesil, önceki nesillere oranla daha bağımsız, dolayısıyla keskin hiyerarşi ve güvensiz bir çalışma ortamında verimli olmaları çok zor.
Kaynak:
Next-gen workforce: secret weapon or biggest challenge?