Sektör neden yapay zekâ ve özel kredilere yöneliyor

Sektör neden yapay zekâ ve özel kredilere yöneliyor

IAIS’in GIMAR Yarıyıl Raporu, sektörün dönüşüm eksenini net bir biçimde ortaya koyuyor. Rapora daha yakından bakmak sektörün geleceğine dair önemli bilgiler verebilir.

2025’in ilk yarısına dair küresel sigorta sektörünün nabzını tutan Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği’nin (International Association of Insurance Supervisors-IAIS) “GIMAR Yarıyıl Raporu” sektörün dönüşüm eksenini son derece net bir biçimde ortaya koyuyor. Rapora göre sektörün araç kullanımında yönelimi, yapay zeka (AI), veri odaklı altyapılar ve özel kredi yatırımları üzerine yoğunlaşıyor. Bu üç başlık hem yatırım stratejilerinde hem de operasyonel karar mekanizmalarında en çok öne çıkan alanlar olarak dikkat çekiyor.

Bu tercihin arkasında yalnızca teknolojik heyecan değil, derin bir dönüşüm ihtiyacı olduğu su götürmez bir gerçek. Sigorta sektörü artık yalnızca geçmişe dayalı risk hesapları yapmıyor; sektör güncel olarak geldiği aşamada, belirsizlikleri tahmin etme, değişkenlikleri modelleme ve sermayeyi stratejik alanlara yönlendirme konusunda yeni bir çağın kapısında…

Birçok sektörün ve insanların dilinden düşürmediği yapay zekaya sigorta sektörünün de yönelimi elbette sürpriz değil. Dönüşüm, karar süreçlerini otomatikleştirmenin ötesinde, özellikle hasar yönetimi, dolandırıcılık tespiti ve müşteri analitiği gibi konularda ezber bozan çözümler sunuyor. Müşteri hizmetlerinden aktüerya* hesaplamalarına kadar birçok işlem yapay zeka modelleri ile elbette çok daha hızlı, çok daha isabetli ve daha düşük maliyetli hale geliyor. Ayrıca yapay zeka, özellikle doğal afetler, sağlık verileri ya da trafik yoğunluğu gibi dışsal verilerle entegre biçimde çalıştığında, poliçe fiyatlaması çok daha kişiselleştirilmiş hale gelebiliyor.

Geleneksel tahvil ve hisse senedi yatırımlarının düşük getiri ortamında yetersiz kalması, sigorta şirketlerini daha alternatif varlık türlerine yöneltiyor.
Geleneksel tahvil ve hisse senedi yatırımlarının düşük getiri ortamında yetersiz kalması, sigorta şirketlerini daha alternatif varlık türlerine yöneltiyor.

Ancak yapay zekanın etkili kullanılabilmesi için sağlam bir altyapıya, tek kelimeyle özetlenirse “veri”ye ihtiyaç var. IAIS raporuna göre birçok sigorta şirketi, artık veriyi sadece arşiv değil, bir sermaye varlığı olarak konumlandırıyor. Veri ambarları, temiz veri kümeleri, düzenli etiketleme ve modelleme sistemleri artık kurumsal mimarinin merkezinde yer alıyor. Özellikle iklim krizi, pandemiler ve ani ekonomik dalgalanmalar gibi sistemik risklerin yönetimi için, gerçek zamanlı veri akışı ve yüksek çözünürlüklü analiz yeteneği kritik hale geldi.

Bu noktada öne çıkan üçüncü odak ise belki de daha az dikkat çeken ama en stratejik alanlardan biri olarak kabul edilen özel kredi yatırımları. Geleneksel tahvil ve hisse senedi yatırımlarının düşük getiri ortamında yetersiz kalması, sigorta şirketlerini daha alternatif varlık türlerine yöneltiyor. Özel krediler, daha uzun vadeli ve düzenli nakit akışı sunarken aynı zamanda portföy çeşitliliğini artırıyor. Özellikle altyapı projeleri, sürdürülebilir enerji yatırımları ve dijital platformların borçlanma ihtiyaçları, sigorta sektörüne istikrarlı getiri vadeden alanlar olarak görülüyor.

IAIS’in raporunda dikkat çeken bir diğer unsur da bu üç başlığın çok daha bütünleşik bir strateji haline geldiği. Yapay zeka, veri setlerini analiz ederken özel kredi yatırımlarının risk modellemesinde kullanılıyor. Aynı şekilde veri yönetimi, hangi alanlarda yapay zeka yatırımının daha verimli olacağını belirlemeye de kolaylıkla yardımcı oluyor. Bu entegrasyon, sigorta sektörünün teknolojik yatırımlarını salt operasyonel kolaylık için değil, stratejik dayanıklılık için yaptığını gösteriyor.

Kısacası, GIMAR 2025 raporu bize sigorta sektörünün geleceğe dönük ajandasını net şekilde sunuyor. Görüyoruz ki riskin sadece yönetildiği değil önceden öngörülebildiği, yatırımların yalnızca kazanç değil esneklik sağladığı, teknolojinin sadece destekleyici değil, yönlendirici bir güç olduğu bir yeni dönem. Yapay zeka, veri ve özel kredi yatırımları bu dönüşümün üç temel taşı olarak öne çıkıyor.


Aktüerya hesaplaması kişinin ölüm, hastalık, sakatlık, emeklilik, kaza, haksız fiil, yangın, sel, deprem doğal afet gibi durumlarında kullanılıyor. Kişinin şahsının veya mal varlığının zarara uğraması sonucunda açılan tazminat davalarında zarar görenin uğradığı zararlar bu yöntemle matematiksel olarak hesaplanıyor. 

Benzer İçerikler

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.