Küresel bazda ve Türkiye özelinde gemi inşa sektörünün son yıllarda yaşadığı dalgalanmanın öne çıkan sebebi pandemi oldu. Pandemiyle birlikte sınırların kapanmasından sonra, Çin ile ABD arasında süregelen ticaret savaşı, geçtiğimiz yıla damgasını vuran Brexit belirsizliği de özellikle son iki yılda küresel ticaretteki düşüşün ana nedenleri oldu. Bundan payını alan gemi inşa sektörü ile ilgili raporunu açıklayan KPMG Türkiye, global çerçevede ve Türkiye bazında gemi inşa sektörünün son yıllarını değerlendirdi.
KPMG, “Gemi İnşa Sektörel Bakış 2022” raporunda, ticaret hacmi ve deniz ticareti ele alınarak gemi inşa sektörüne pencere açılıyor. Öncelikle, pandemi nedeniyle 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,9 düşüşle 12,8 trilyon dolara gerileyen dünya ticaret hacminin 2021 yılı itibarıyla toparlanmaya başladığı belirtiliyor. 2021 yılında 14,4 trilyon dolar olan dünya ticaret hacminin 2022 yılında 15 trilyon dolara yükseldiğinin tahmin edildiği raporda bu hacmin 2026 yılına kadar yaklaşık yüzde 3'lük büyüme ile 16,8 trilyonluk bir büyüklüğe ulaşmasının beklendiği kaydediliyor.
Pandemi sırasında global çapta keskin bir şekilde düşen deniz ticaretinin ise salgın sonrası dönemde hızlıca toparlanarak önümüzdeki yıllarda yaklaşık “yüzde 4 yıllık bileşik büyüme oranı” ile kapasite artırması bekleniyor. 2019 yılında 11,07 milyar ton ticaret hacminin gerçekleştiği dünya deniz ticaretinin 2020 yılında 10,64 milyar tona gerileyen hacmi, 2021 yılında 10,99 milyar tona yükseldi.
Türkiye’nin ticaret hacmi ise pandemi nedeniyle küresel ölçekte ticaret hacminde yaşanan düşüşe rağmen korundu. Deniz ticaretinde yakalanan istikrarlı büyüme de dikkat çekiyor. Rapora göre, 2019 yılında 391,2 milyar dolar olan Türkiye’nin ticaret hacmi (ithalat ve ihracat hacminin toplamı) 2020 yılında hafif bir düşüşle 389,2 milyar dolara gerilese de 2021 yılında 496,7 milyara ulaştı. Buna göre, Türkiye’nin deniz ticareti büyüme eğilimi gösterdi. Raporda, Türkiye’nin deniz ticaretinin 2019 yılında 224,9 milyon ton, 2020 yılında 229,2 milyon ton, 2021 yılında da 247,6 milyon ton olarak gerçekleştiğinin altı çiziliyor.
Çin, Güney Kore ve Japonya
Rapora göre Çin, Güney Kore ve Japonya, yaklaşık yüzde 95’lik toplam pazar payı ile gemi inşa pazarının lideri. Sektörü domine eden ilk üç ülkenin öne çıkan özellikleri ise hammaddelerin büyük çoğunluğunu yerel kaynaklardan temin edebilmesi, yüksek tonajlı gemiler inşa edebilmesi ve üretimde belirli standartları koruyarak zamanında teslimat yapabilmesi şeklinde görülüyor.
Gemi inşa pazarının kalan yüzde 5’lik kısmında ise Türkiye, en rekabetçi oyunculardan biri ve özel sipariş üzerine inşa edilen yüksek donanımlı gemilerle öne çıkıyor. Diğer önde gelen ülkeler yüksek tonajlı gemilere odaklanırken Türkiye’deki gemi yapımcıları daha düşük tonajlı özel gemiler için uygun fiyatlarla kaliteli üretim sunuyor. Türkiye’deki tersaneler ve gemi inşa şirketleri düşük tonajlı ve yüksek donanımlı elektrikli ve hibrit gemilerde edindiği bilgi birikiminin yanı sıra Avrupa’ya yakınlığı ve düşük maliyetli iş gücü sayesinde de cazip bir konumda.
Türkiye’de yaklaşık 90 tersane var
Türkiye’de yurt içi ve dışı pazarlara teslim edilen farklı tipte sevk sistemlerine odaklanan yaklaşık 90 tersane bulunduğunun da belirtildiği raporda, sektörde önde gelen oyuncuların ağırlıklı olarak yurt dışı pazarlarına odaklandığına dikkat çekildi. Raporda, Türkiye’deki tersanelerin gruplandığı bölgeler ve sayıları ise şu şekilde sıralanıyor: İstanbul 41, Yalova 14, Antalya 11, Kocaeli 6, Muğla 6, Trabzon 5, Zonguldak 5, Çanakkale 2 ve Adana 1.
Gemi inşa sektörü 2023’ten çok umutlu
Ekonomi gazetesinde yer alan haberde konuyla ilgili görüşüne yer verilen Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYHİB) Başkanı Cem Seven, bu yıl sektörün ihracatının 2 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Seven bu görüşüne kanıt olarak dünyanın gemi ihracatında ilk sırada olan Çin’in de siparişlerindeki azalmayı gösteriyor ve ekliyor: “Tersaneler ile yaptığımız istişarelerde dünya genelinde özel maksatlı özel yapım gemilere olan talebin devam ettiğini görüyoruz. Bu nedenle 2023’ten ümitliyiz.”
Öte yandan AB Yeşil Mutabakatı’nın Türkiye’deki tersanelere gelen elektrikli ve hibrit gemi siparişlerini hızlandırdığına da işaret eden GYHİB Başkanı Cem Seven, tersanelerin sipariş defterlerinde 2023 sonuna kadar teslim edilecek çevreci gemi sayısının 30’a ulaştığını vurguluyor. Buna göre Türkiye tersanelerinde kutuplar bölgesine seyahat edebilen elektrikli, hibrit yolcu gemileri inşa ediliyor. Elektrikli ya da hibrit motora sahip balıkçı gemileri ve feribot projeleri de mevcut. Bu gemilerin 9’u feribot, 8’i balıkçı gemisi, 5’i römorkör, 4’ü canlı balık taşıma gemisi, 3’ü yolcu gemisi ve biri de üst güvertelerde yolcu tesislerine sahip bir ro-ro gemisi olan Ropax’tan oluşuyor.
Şunu da not düşmekte fayda var ki Türkiye’nin 14 tersaneyle en çok tersane sahibi olan ikinci kenti Yalova’da geçtiğimiz yıllarda ihracatın yüzde 90’ını gemi ve yat inşa sektörü üstlenmişti. Kentte 2023’ün ilk 3 ayında sıfır ihracat gerçekleşmişti. Tersanelerden gelen son veriler, 2023'ün nisan ayında ilk ihracatın 52 milyon 675 bin dolarla yapıldığı yönünde oldu. İlerleyen aylarda yenilenen verilerle gemi inşa sektörüne dair durum netlik kazanacak. Umutlar sektörün 2023’ü yükselen bir ihracat ivmesiyle tamamlaması yönünde.
KAYNAKLAR
kpmg.com
ekonomim.com.tr
netahaber.com