Jeopolitik gerilimlerin nakliyat sigortasına etkileri

Jeopolitik gerilimlerin nakliyat sigortasına etkileri

2024 ve 2025 yıllarında artan jeopolitik gerilimlerle birlikte nakliyat sigortası poliçeleri düzenlemelerinde bazı gelişmeler yaşanıyor.

Dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler, yalnızca diplomatik ilişkileri değil; global ticaret rotalarını, deniz ve kara taşımacılığını, hatta enerji üretim zincirlerini de doğal olarak doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla sigorta dünyasını da… Özellikle de Orta Doğu, Karadeniz, Kızıldeniz ve Güney Çin Denizi gibi stratejik bölgelerde yaşanan çatışmalar, nakliyat sigortalarında yeni bir dönemin kapısını araladı.

Bu gerilimlere bağlı olarak son aylarda sigorta sektöründe gözlemlenen en net değişimlerden biri ise prim artışları ve özel kloz taleplerindeki artış. Özellikle enerji sektörüne ait yüklerin taşınmasında risk değerlendirmeleri çok daha karmaşık hale gelirken hem sigortalı hem sigortacı perspektifinde de yeni bir denge arayışını gündeme getiriyor.

Jeopolitik riske ve özellikle sigorta başta olmak üzere etkilerine yakından bakalım. Bir bölgedeki siyasi belirsizlikler, çatışmalar, ambargolar, iç savaşlar, korsanlık ya da diplomatik krizlerin ticaret, ulaşım ve güvenlik üzerinde oluşturduğu tehditler jeopolitik riski tanımlıyor. Bu riskler doğrudan şu alanlara etki ediyor:

  • Taşıma rotalarının değişmesi veya kapanması
  • Sınır geçişlerinin uzaması veya tamamen engellenmesi
  • Korsan saldırıları ve sabotaj riski
  • Özellikle enerji ve stratejik ürünler taşınıyorsa bu yüklerin hedef alınması 

Bu etki alanları, özellikle deniz yolu taşımacılığında yüksek primli savaş riski teminatlarının gündeme gelmesine neden oluyor.

 Savaş riski teminatı artık yalnızca özel rotalar için değil, yaygın rotalarda da talep ediliyor.
Savaş riski teminatı artık yalnızca özel rotalar için değil, yaygın rotalarda da talep ediliyor.

Nakliyat sigortasının önlemi ek prim ve özel kloz

Geçen yıl ve 2025’te artan jeopolitik gerilimlerle birlikte nakliyat sigortası poliçelerinde şu gelişmeler gözlemleniyor:

  • Savaş, grev ve terör teminatlarında fiyat artışı yaşanıyor. Savaş riski teminatı artık yalnızca özel rotalar için değil, yaygın rotalarda da talep ediliyor. Bazı bölgelere taşınacak yüklerde, taşıyıcı firmalardan ek güvenlik belgeleri de isteniyor.
  • “Geçici Tehlikeli Bölge” klozları öne çıkıyor. Poliçelere, seyahat edilen bölgeye göre aktif hale gelen klozlar ekleniyor. Bu klozlara bakıldığında sigortalıya zamanında bildirim yapma, farklı rotalar tercih etme veya önlem alma yükümlülüğü getiriyor.
  • Zincirleme gecikme teminatları çok daha fazla gündemde. Bu yolla taşımada yaşanan gecikmelerin üretim ya da dağıtım zincirine etkisi telafi edilmek isteniyor. Enerji gibi stratejik sektörlerde, gecikme sadece maddi değil, jeopolitik anlamda da risk oluşturuyor.

Elbette bu noktada enerji sektörü açısından ek önlemlerin çok daha önemli olduğu apaçık ortada. Enerji sektöründe özellikle petrol, LNG, kömür veya büyük enerji makinelerinin taşınması söz konusu olduğunda yüklerin stratejik değeri, sigorta risk değerlendirmesini farklılaştırıyor. Nakliyattaki aksama, yalnızca bir firmayı değil, bir ülkenin enerji arz güvenliğini de tehdit edebilir. Saldırılar veya sabotaj ihtimali ise enerji taşıyan gemiler açısından ayrı bir güvenlik protokolünü ve özel teminat ihtiyacını beraberinde getirir. Bu nedenle enerji firmaları için nakliyat sigortası artık sadece "maddi değer teminatı" değil politik güvenliğin de bir parçası. 

Jeopolitik riskler, artık sadece askeri veya diplomatik bir sorun değil; ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği için doğrudan bir risk unsuru.
Jeopolitik riskler, artık sadece askeri veya diplomatik bir sorun değil; ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği için doğrudan bir risk unsuru.

Sigortalılar ve sigorta şirketleri açısından bunlara dikkat!

Sigortalılar, riskleri aza indirmek adına taşıma yapılacak bölgenin güncel risk haritasını mutlaka değerlendirmeli. Savaş, grev ve terör teminatları ayrı poliçe ekleriyle netleştirilmeli. Yine sigortalılar açısından poliçe kapsamında özel klozlar talep edilebilir. Gecikme teminatı, gizli yükleme klozu, rota değişikliği klozu gibi...

Sigorta şirketleri de müşteriye bölgesel risk analizleri sunarak teminat planlamasına mutlaka destek olmalı. Reasürans yapısını bölgesel riske göre güncellemeli. Enerji sektörüne özel nakliyat paketleri; yükleme-boşaltma süreleri, liman beklemeleri, eskort hizmetleri dahil edilerek oluşturulmalı.

Günün sonunda nakliyat sigortası artık sadece ticaretle değil diplomasiyle de ilgili. Görülüyor ki jeopolitik riskler, artık sadece askeri veya diplomatik bir sorun değil, ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği için de doğrudan birer risk unsuru. Sigorta sektörü de bu yeni gerçekliğe hızlı adapte olmak zorunda. Bu sektör açısından bir lüks değil bir zorunluluk.

Şu da unutulmamalı ki nakliyat sigortasında doğru teminat yapısı, sadece malları değil, güvenli bir ekonomik geleceği de koruma altına alır.

Benzer İçerikler

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!