Lojistik sektöründeki riskler

Lojistik sektöründeki riskler

Lojistik, dünya çapında en büyük sektörlerden biri, dolayısıyla bu dev sektörde birtakım riskler kaçınılmaz ve bu riskler çoğu kez aşırı maliyetli olur. Bu riskler kimi zaman insan faktöründen dolayı gerçekleşse de kimi zaman global düzeyde bir kriz, doğal afetler de bu risklerin yaşanmasında etkili olur.

Bu risklerle başa çıkmanın ilk şartı, risklerin yaratacağı krizlere karşı hazırlıklı olmaktır. Bu da ancak henüz riskin ortaya çıkmadığı, sorun olmadığı dönemde alınacak tedbirlerle sağlanabilir.

Lojistik sektörünün başlıca riskleri

Yazımızda sıralanan başlıklarda en sık karşılaşılan riskleri ele alacağız. Öte yandan bu risklere yüzeysel olarak bakarsak finansal riskler başlığı altında likidite yönetimi, hazine riskleri, kredibilite yönetimi ve kontrat denetimlerini saymamız mümkün.

Değişim yönetimi, politik riskler, müşteri memnuniyeti, e-ticaret lojistiği, birleşme ve satın alma riskleri, marka repütasyonu da başlıca stratejik riskler arasında yer alıyor.

Terörizm ve sabotaj, kargo güvenliği, kargo hasarları, üçüncü şahıslara verilen zararlar, hasar yönetimi, depolama ve elleçleme hasarları, araç güvenlikleri, hava şartları ve iklimsel problemler ise fiziki riskler olarak karşımıza çıkıyor.

Çalışan uyumluluğu, işe alma, çalışan güvenliği, IT bağlılığı, filo yönetimi, kontrat sorumlulukları, tedarikçi yönetimi, varlıkların kullanımı ve yönetimi, yasalara uyum gibi konular da operasyonel riskler başlığı altında ele alınıyor.

Tabii ki doğal afetler ve terör olayları da tüm dünyada risk yönetimi kapsamında değerlendirilmesi gereken oldukça önemli konular arasında.

Lojistik firmaları, risk analizi sayesinde yaptıkları işin risk tablosunu netleştirebilmektedirler.
Lojistik firmaları, risk analizi sayesinde yaptıkları işin risk tablosunu netleştirebilmektedirler.

Risk analizi

Lojistik firmaları, hizmet alanları için hayati önem taşıyan risk analizi sayesinde yaptıkları işin risk tablosunu da netleştirebilmektedirler. Yapılan işte “Risk nerede, mevcut riskin kontrol edilebilirlik derecesi nedir, işin kârı ve maliyeti ne kadar?” gibi sorulara verilen cevaplar, risk analizini doğru yapabilmeyi ve etkin risk yönetimini mümkün kılar. Lojistik hizmet sağlayıcılarının risk yönetiminde başarılı olabilmesi için yöneticisinden en atıl durumdaki çalışanına kadar kuralları belirlenmiş, denetlenebilir ve ölçümlenebilir bir sistem kurgulamış olmaları gerekiyor.

Riskin transfer edilmesinin en uygun çözüm yollarından biri de sigortad
Riskin transfer edilmesinin en uygun çözüm yollarından biri de sigortad

Lojistik sektöründe sigortanın önemi

Proakjtif ve önleyici yaklaşımın her kademedeki çalışan tarafından benimsenmiş olması da lojistik sektöründe hizmet veren firmalar için bir o kadar kıymetlidir. Tabii ki lojistik sektörünün olmazsa olmazı ve doğru program ile riskin transfer edilmesinin en uygun çözüm yollarından biri de sigortadır. Doğru risk yönetimi ve sigorta programı lojistik sektöründe faaliyet gösteren lojistik hizmet sağlayıcıları için hayati önem taşımakta. Ayrıca risk analizi yapabilecek vizyona sahip danışmanlar, uluslararası hukuk konusunda uzmanlaşmış avukatlar lojistik sektöründe risk yönetimi konusunda başvurulabilecek önemli değerler arasında yer almakta.

Alıcı ile yükleyici açısından riskler ve sorumluluklar aslında yükleme cinsine göre değişiyor.
Alıcı ile yükleyici açısından riskler ve sorumluluklar aslında yükleme cinsine göre değişiyor.

Alıcı ve göndericilerle ilgili riskler

Lojistik sektöründe temel unsurlardan biri yüklerin alıcılarına güvenli bir şekilde doğru yer ve zamanda teslim edilmesini sağlayabilmektir. Bu akışın sağlanmasında genellikle aktif rol oynayan birçok kol mevcut. Bunları forwarderlar, gümrükçüler, liman personelleri, depo hizmeti sağlayan personeller olarak sıralayabiliriz. Sadece yükleyici ve alıcı haricinde bu kadar kol bulunması beraberinde hata ve bu hatalara veya eksikliklerden kaynaklı maliyet riskini de arttırmakta.

Alıcı ve gönderici kendi yaptıkları sözleşmeye istinaden bir aracı kurum belirlerler ve bu “Forwarder” olarak adlandırılır. Gönderici ve alıcı yük detaylarını netleştirdikten sonra forwarder devreye girerek en uygun maliyetle operasyon sürecini başlatır. Forwarder olmanın hem kolay hem de riskli kısmı mevcut.

Kolay kısmı yükleyici konteynere (denizyolu ise) veya kargosuna (hava yolu kullanılıyorsa) gerekli dolumu yapması ardından mührü vurarak kapatır ve o aşamadan itibaren beyan edilen yüke göre işlem yapılmaya başlanır ve evrakları hazırlanır. Riskli yanı ise firmanın hatası olması durumunda oluşan masrafları firma kabul etmezse bunun faturası aracı kurumlara kesilir. Bu gibi durumlarda işler davalık olabilir.

Olası bir kontrol sırasında yükün limanda serilmesi veya sadece konteynerin veya kargonun açılması liman memurları tarafından talep edilirse ve içerisinden çıkan eşya beyandan farklı ise yükleme yapılamaz, bunun sonucu olarak limanda elleçleme ve ardiye gibi masraflar oluşur. Forwerdar açısından bu işlerin riski taşınacak ürüne aracı oluyor ancak ürünü kendi yüklemediği için kısmi olarak sorumluluk almış oluyor. Forwarder firmalarının bu konuda kontrolsüz ilerlemesi ve bir forwarderın çalıştığı firmaların kötü unvan sahibi olması forwarderların da müşterilerinden olmalarına sebebiyet veriyor.

Yükün alıcıya ulaşması durumunda yaşanabilecek risk ise ürünün yüklediği haliyle alıcıya ulaşmaması ve malın zarar görmesi durumudur.
Yükün alıcıya ulaşması durumunda yaşanabilecek risk ise ürünün yüklediği haliyle alıcıya ulaşmaması ve malın zarar görmesi durumudur.

Alıcı-Yükleyici riskleri

Alıcı ile yükleyici açısından riskler ve sorumluluklar aslında yükleme cinsine göre değişiyor. Yükleme tipine göre hem yüklemeden önce hem yükleme esnasında hem de nihai adrese yük ulaşana kadar maliyet oluşması durumu mümkün. Yüklemeden önceki aşamada gerekli gecikmelerde liman maliyetleri oluşur ki bu maliyetler günlük olarak hesaplanır ve döviz cinsinden kurumlara fatura edilir. Bu masrafları ardiye, detention, depo kullanımları şeklinde sıralayabiliriz.

Yükün taşınması esnasında ise yükleyicinin yükleme yapmasının ardından hem daha limana giderken yaşanabilecek kaza durumları hem limanda gemi kalkışına kadarki bekleme süreci hem de deniz veya havayolu esnasında yaşanabilecek kaza riskleridir. Yaşanan kazalar hem yüklenen ürünlerden kaynaklı hem de insan hatası diyebileceğimiz türden olabilir.

Yanıcı, patlayıcı, zehirli, aşındırıcı gibi tehlikeli madde yüklenen konteynerlerin konumlandırılmaları, ülkelerin gümrüklerine sunulan evrakları ve onay süreçlerinde farklılık görülür. Mesela bazı ülkelerde ithalat ve ihracatına izin verilmeyen ürünler mevcuttur. 2020’de Lübnan’da yaşanan patlaması da bu gibi olaylara örnek gösterilebilir. Altı yıldır limanda bekleyen konteynerde amonyum nitrat mevcut olduğu söylendi ve limanda çıkan yangında bu ürün sebebiyle büyük bir patlama yaşandı.

Diğer bir örnek de Süveyş Kanalı’ndaki Ever Given gemisinin rotadan çıkması ve karaya oturmasıydı. Olay sadece Ever Given gemisini ve gemideki yükleri kapsayan bir durum değildi. Aynı rotayı kullanan onlarca gemi ve bu gemilerdeki yükler de yaklaşık 1-2 haftalık gecikmelere uğradı.

Hem Ever Given gemisindeki yüklerin sigorta kapsamları hem de bu durumdan dolayı yaşanan diğer gemilerdeki gecikmeler yine risk grubuna girmekte. A gemisinin bozulabilir bir gıda taşıdığını varsayalım. Başka bir geminin hatası, bu geminin 10 günde gideceği mesafeyi 20 günde gitmesine yol açarak taşıdığı yükün bozulma riskini artırmış oluyor.

Yükün alıcıya ulaşması sırasındaki riskler

Yükün alıcıya ulaşması durumunda yaşanabilecek risk ise ürünün yüklediği haliyle alıcıya ulaşmaması ve malın zarar görmesi durumudur. Eğer aracı kurum (forwarder veya armatör acente) hasarın kendisinden kaynaklanmadığını ifade ediyorsa ve bunu limana girişi çıkış halindeki görseller ile ispatlayabilirse masrafları kabul etmeme hakkına sahip olur.

Sigortalanan ürünlerde sigortanın karşılayacağı miktar mal değerine göre hesaplanır ve anlaşmanın kapsadığı şekliyle yükü tamamını veya yüzde 40’lık bir kısmını sigorta şirketleri karşılayabilir. Sigorta işlemleri yükün konteynere yüklenmeden önce tamamlanması gerekir.

Kötü yönetilen envanter

Tedarik Zinciri Yönetimi Araştırması, küresel ekonomik krizden bu yana envanter tutma maliyetinin yüzde 25’ten yüzde 60’a yükseldiğini ortaya koyuyor. Envanter yönetimine dahil edilmesi gereken maliyetler arasında depolama, sigorta, eskime ve nakliye yer alıyor. Zayıf planlama ve kötü tahmin, envanter hatalarına yol açabilirken en iyi depolama ve dağıtım çözümleriyle envanter tutma maliyetini azaltabilirsiniz.

Tedarik zinciri yönetiminde darboğazlar

Çoğu zaman lojistik operasyonlar için kontrol seviyeleri, gerekli minimum seviyenin altında ayarlanır. Finans direktörünüz lojistik ekibiyle günlük temas halinde olmasa da tedarik zinciri analistleri, kontrol seviyeleri yeterince yüksek değilse, karar vermenin en düşük önceliğe (maliyet) geçeceğini söyleyecektir. İyi bir lojistik politikası, modern depolama ve lojistik yönetiminin üstlenilebilmesini sağlar. Gerçekte, dünyadaki en büyük ürün çok geç gelirse, hasar görürse veya yolda kaybolursa müşteriyi memnun etmeyecektir. Çıtayı doğru seviyeye ayarlamak, risk azaltmanın tedarik zincirinde kiminle çalışılacağına ve riskin nasıl değerlendirileceğine karar vermede oldukça önemli.

Lojistiği entegre edememe

Üçüncü taraf lojistik, lojistik sektörünü desteklemek için büyüdü. Lojistik ve depolamanız tamamen dış kaynaklı olsa bile bu, tedarik zinciri yönetişiminin kuruluşunuzda inşa edilmemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Mükemmel lojistik organizasyonları bile sizin için önceliklerinizi dışarıdan belirleyemez. Depo alanınız ne kadar iyi olursa olsun, tedarik zinciri stratejisi kurumsal strateji ile bağlantılı olmadığı sürece, üçüncü taraf lojistiği organizasyonel hedeflerle uyumlu hale getirme mümkün olmayacaktır.

Yazılım riskleri

Yazılım, bir işletmenin daha hızlı, daha güçlü ve daha modern hale gelmesine yardımcı olmak içindir. Bazen bunun istenmeyen bir sonucu vardır. Bu durum, yalnızca yazılımın izin verdiği şekilde düşünebilen bir örgütsel zihniyet yaratır. Bu, tedarik zinciri operatörlerinin sisteme veri yerleştirmek için çok zaman harcadıkları ve iyi iş kararları vermek adına ihtiyaç duydukları bilgileri almak için mücadele ettikleri anlamına gelebilir. Bunu yönetmenin en iyi yolu, kilit ortaklar ve tedarikçilerle iyi ittifaklar oluşturmaktır. Alandaki en iyilerle çalışmak, bir kuruluşun, yatırımın gerçekleşeceğinden emin olana kadar yatırım yapma riskini almak zorunda kalmadan yeni teknoloji ve yeni sistemler hakkında bilgi edinmesini sağlar. Aynı zamanda, bir organizasyonun küresel gelişmelerin gerisinde kalan teknolojiye aşırı bağımlı hale gelmesini de engeller. Sürücüsüz arabalardan drone'lara kadar lojistik endüstrisi ileriye doğru büyük adımlar attı; güçlü ortaklarla çalışmak, en küçük işletmelerin bile geride kalmamasını sağlıyor.

Kaynak: https://www.dmg-freight.com/managing-risk-in-logistics/

Mikro bazda ticari risklerin analizi: Lojistik sektörü. Hafta Candan, Yüksek Lisans Tezi

Benzer İçerikler

Bir akım değil zorunluluk “Sürdürülebilir Lojistik”

Bir akım değil zorunluluk “Sürdürülebilir Lojistik”

Taşımacılık sektörünün 2023 beklentileri

Taşımacılık sektörünün 2023 beklentileri

Lojistik sektöründe mücadele sürüyor

Lojistik sektöründe mücadele sürüyor

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!