Türkiye İhracatının 2025 Yıldızları(İlk Çeyrek)

Türkiye İhracatının 2025 Yıldızları(İlk Çeyrek)

Türkiye ekonomisinin dış ticaretteki performansı, 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaptı. 2025'in netleşen ilk çeyrek rakamlarına göre ihracat, 65 milyar 306 milyon dolar olarak kayda geçti.

2025 yılının ilk çeyreği tamamlanırken Türkiye'nin dış ticaret performansı, ekonomik dengelenme ve üretim odağındaki istikrar arayışının izlerini taşıyor. Mart ayı itibarıyla açıklanan resmi dış ticaret istatistikleri, ihracat ve ithalat rakamlarındaki artışlarla birlikte ticaret hacminde gözle görülür bir büyümeye işaret ediyor ki bu da hem alanın aktörleri hem de Türkiye açısından memnuniyet verici.

Rakamlara bakıldığında 2025 yılının Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatın yüzde 3,2 artış göstererek 23 milyar 385 milyon dolara ulaştığı görülüyor. Aynı dönemde ithalat ise yüzde 2,3 artarak 30 milyar 652 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu veriler ışığında dış ticaret hacmi ise yüzde 2,7 oranında bir artışla 54 milyar 36 milyon dolar seviyesine ulaştı.

Yılın ilk çeyreği olan Ocak-Mart ayları arasındaki rakamlar da benzer bir eğilim sergiliyor. İhracat yüzde 2,5 artışla 65 milyar 306 milyon dolar olurken ithalat yüzde 4,6 artarak 87 milyar 886 milyon dolara yükseldi. Böylece dış ticaret hacmi yüzde 3,7 oranında artarak 153 milyar 192 milyon dolar seviyesine ulaştı.

İhracatın ithalatı karşılama oranı yükseliyor

Mart ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı, dikkat çekici bir yükseliş gösterdi. Geçen yılın aynı dönemine göre 0,7 puanlık artışla yüzde 76,3’e ulaşan bu oran, dış ticaret dengesindeki iyileşmenin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Daha da dikkat çekici olan ise enerji ve altın gibi kalemler dışarıda bırakıldığında bu oranın daha da yüksek seviyelere çıkması. Enerji hariç tutulduğunda oran yüzde 89,1, enerji ve altın hariç tutulduğunda ise yüzde 93,3 olarak kaydedildi. Bu durum, Türkiye’nin net ihracatçısı olduğu sektörlerde rekabet gücünü artırdığı gözleniyor. 

Türkiye, coğrafi konumu sayesinde Avrupa ve çevre bölgelerle olan ticaret bağlarını güçlü şekilde sürdürüyor.
Türkiye, coğrafi konumu sayesinde Avrupa ve çevre bölgelerle olan ticaret bağlarını güçlü şekilde sürdürüyor.

En fazla ihracat Avrupa Birliği’ne

2025 yılı Mart ayında Türkiye'nin ihracat yaptığı başlıca ülke grupları, önceki yıllarda olduğu gibi Avrupa Birliği ülkeleri oldu. AB-27 ülkelerine yapılan ihracat, 10 milyar 491 milyon dolarla ilk sırada yer alırken onu 3 milyar 522 milyon dolarla “diğer Avrupa” ülkeleri ve 3 milyar 318 milyon dolarla “Yakın ve Ortadoğu” ülkeleri izledi. Bu tablo, Türkiye’nin coğrafi konumu sayesinde Avrupa ve çevre bölgelerle olan ticaret bağlarını güçlü şekilde sürdürdüğünü gösteriyor.

Mart ayında Türkiye’nin en fazla ithalat gerçekleştirdiği ülkeler sıralamasında Çin, 3 milyar 996 milyon dolarlık ithalatla başı çekti. Ardından 3 milyar 371 milyon dolar ile Rusya ve 2 milyar 492 milyon dolar ile Almanya geldi. İlk 10 ithalatçı ülkenin toplam ithalat içindeki payı ise yüzde 59,4 olarak kaydedildi. Bu oran, ithalatın belirli ülkelere yoğunlaştığını ve tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinin önemini ortaya koyuyor.

Hammadde ithalatına bakıldığında, 21 milyar 25 milyon dolar ile ilk sırada yer aldı.
Hammadde ithalatına bakıldığında, 21 milyar 25 milyon dolar ile ilk sırada yer aldı.

Hem ihracatta hem ithalatta hammadde ticareti öne çıkıyor

Geniş Ekonomik Gruplar (BEC) sınıflamasına göre yapılan analizlerde hem ihracatta hem de ithalatta en yüksek payın hammadde (ara malları) grubunda olduğu görülüyor. Mart ayında ihracatın yüzde 4,5 artışla 11 milyar 875 milyon doları bu gruptan geldi. Onu 7 milyar 860 milyon dolarla ki bu da yüzde 2,9 azalışa denk geliyor, tüketim malları ve 3 milyar 224 milyon dolarla yani yüzde 5,2 artışla yatırım malları takip etti.

İthalat tarafında da tablo benzeşiyor. Hammadde ithalatına bakıldığında, 21 milyar 25 milyon dolar ile ilk sırada yer aldı. Bu rakamlar yüzde 0,4 artışa denk geldi. Tüketim malları ithalatı yüzde 12,3 artarak 5 milyar 212 milyon dolara yükselirken, yatırım malları ithalatı yüzde 1 artışla 4 milyar 368 milyon dolara ulaştı.

Sektörel dağılıma bakıldığında ihracatta imalat sanayi sektörü yüzde 94’lük payla ve 21 milyar 982 milyon dolarla başı çekiyor. Tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 3,7 (861 milyon dolar) ve madencilik ve taş ocakçılığı yüzde 1,7 (391 milyon dolar) ile bu sektörü izliyor.

İthalatta ise imalat sanayi yine en büyük paya sahip. Yüzde 78,2 ve bu oranın karşılığı olarak 23 milyar 971 milyon dolarlık ithalat bu sektörden geldi. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü yüzde 15,2 (4 milyar 652 milyon dolar), tarım sektörü ise yüzde 4,1 (1 milyar 246 milyon dolar) pay aldı. Bu dağılıma bakıldığında, Türkiye ekonomisinin üretim ve yatırım malı temelli dış ticaret yapısına sahip olduğu ve sanayi sektörünün hem ihracat hem de ithalat için belirleyici olduğu görülüyor.

Türkiye’nin ithal girdilere olan bağımlılığı azaltmaya yönelik stratejileri, dış ticaret dengesinin sağlıklı gelişmesi için büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin ithal girdilere olan bağımlılığı azaltmaya yönelik stratejileri, dış ticaret dengesinin sağlıklı gelişmesi için büyük önem taşıyor.

Dış ticarette potansiyel ve denge arayışı

Dış ticaret verileri, Türkiye ekonomisinin küresel ticaretteki yerine dair önemli ipuçları veriyor. İhracattaki artış ve ithalatın kontrollü seyri, ticaret dengesinin iyileşme yönünde seyrettiğini gösteriyor. Enerji ve değerli madenler hariç tutularak yapılan analizler, yerli üretimin dışa bağımlılığı azaltma potansiyelini ortaya koyuyor. Veriler ışığında Türkiye'nin dış ticaret yapısında göze çarpan en önemli husus, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki artış eğilimi. Enerji ve altın gibi dışa bağımlılığı yüksek kalemler hariç tutulduğunda bu oranın yüzde 90’ın üzerine çıkması, ihracatçı sektörlerin güçlendiğini ve üretim yapısının daha rekabetçi hale geldiğini gösteriyor.

Öte yandan ithalatın toplamda ihracattan daha hızlı artması, dış ticaret açığının hâlâ önemli bir mesele olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, üretim süreçlerinde ithal girdilere olan bağımlılığı azaltacak yapısal reformların ve yerli üretimi destekleyen politikaların sürdürülmesinin önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Bu kapsamda Türkiye’nin ihracat kapasitesini artırmaya yönelik atacağı adımlar kadar, ithal girdilere olan bağımlılığı azaltmaya yönelik stratejiler de dış ticaret dengesinin sağlıklı gelişmesi için büyük önem taşıyor.

Benzer İçerikler

İhracatta artış sürüyor

İhracatta artış sürüyor

Türkiye ihracatında deniz biraz dalgalı

Türkiye ihracatında deniz biraz dalgalı

İhracat sektörünün 2023 beklentisi

İhracat sektörünün 2023 beklentisi

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.