Türkiye’de özellikle son otuz yılda büyük bir yükselişe geçen lojistik sektörü, ekonominin de en önemli çarklarından. Pandemiyle birlikte lojistiğin tüm sektörlerin kalbi konumunda olduğu çok daha net olarak görüldü. Eğer lojistik sektörü durursa ya da sektörde aksama yaşanırsa diğer tüm sektörler de etkileniyor.
Türkiye üzerinden geçen lojistik hatlara yönelik talepteki en önemli sebeplerden biri Türkiye’nin kara lojistiğinde sahip olduğu genç araç filosu. Bu filo sayesinde yüksek hızlı teslimat avantajı. Ancak sektör özellikle pandemiyle başlayan dalgalanmanın etkilerini de yaşamaya devam ediyor. Koronavirüs salgınının küresel ticarette arz-talep dengesini bozması, yüksek enflasyon ve enerji krizi endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Tedarik zinciri de aldığı etkilerle toparlanma mücadelesini sürdürüyor.
Koronavirüs salgını özellikle deniz taşımacılığında lojistik sıkıntıları da beraberinde getirmiş, konteyner dar boğazıyla başlayan sorunlar navlun fiyatlarındaki artışlarla devam etmişti. Bu kez de mal talebindeki artışla navlun fiyatları 10'a katlanmış, konteyner bulmak zorlaşmıştı. Uzak Doğu-Avrupa hattında COVID-19 öncesinde 2 bin dolar seviyesinde olan navlun fiyatları, 20 bin dolara dayanmıştı.
2022 yılının ilk aylarına gelindiğinde ise süre gelen Uzak Doğu (Çin) merkezli lojistik zincirinde yaşanan sorunlar, deniz lojistiğindeki, yukarı çıkışıyla fahiş noktalara ulaşan navlun ücretleri, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkeler arası karşılıklı devam eden ekonomik yaptırımlar lojistik sektörünü zorlamaya devam ediyordu. JLL (Jones Lang LaSalle) Türkiye’nin 2022 yılının ilk yarısına ilişkin lojistik sektörünü de içeren raporunda da lojistik pazarının dalgalanmayla mücadele halinde olduğunun altı çizildi. Rapora göre sektör, 2022 yılının ilk yarısında özellikle birincil pazarlarda faaliyetleri etkileyen arz talep dengesizlikleri ile mücadele etmeye devam etti. Pandemi süreci ve devamında da yukarı doğru ivmelenen e-ticaret sektörünün öncülüğünde ciddi anlamda yükselişe geçen lojistik sektörü, arz talep dengesizliğinin getirdiği bazı sonuçlara da katlanmak zorunda kaldı. Şirketlerin daha çok kent lojistiğine yöneldiği sektörde tüm etkenlere karşılık güçlü bir büyümeden söz etmek mümkün.
Türkiye'nin küresel ticaret hacminin gelişmesinde önemli katkıları olan e-ticaret sektörü, ürettiği katma değer ve artırdığı işlem hacmiyle ekonomiye büyük katkı sunmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı da kısa süre önce “e-İhracat Destekleri Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı”nı duyurdu. Yeni destek kalemleri kapsamında, siparişlerin hızlı teslimatını sağlamak üzere şirketlerin sipariş karşılama hizmet alımları desteklenecek.
Türkiye’nin e-ticaret sektörü konusunda önemli bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Türkiye’nin ilk e-ticaret firması Navlungo, e-ihracatın desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Navlungo’nun üst düzey yöneticileri, KOBİ'lerin e-ihracat alanında desteklenmesinin dijital lojistik sektörünün büyümesi, ekonominin gelişimi açısından da önemine işaret ediyor. O nedenle yeni açıklanan sipariş karşılama ve depo desteğinin sektörü önemli ölçüde hareketlendireceğine şüphe yok.
Açıklanan teşvikler kapsamında e-ticaret markalarının yurt dışı satışlarında önemli maliyet kalemlerine destek veriliyor. Tanıtım, pazarlama ve pazaryeri komisyon destekleri yanında sipariş karşılama ve depolama hizmetlerinde de destek sağlanması, sektör aktörleri tarafından çok faydalı bulundu. Tüm bu desteklerin sektörü daha da hareketlendireceği belirtiliyor.
Kapasite artırmak istiyorlar
Tek başına Türkiye’deki kara lojistiğinin yüzde 17’sinin kümelendiği Mersin’de ise lojistik firmalar bir yandan yeni talepleri karşılamak için tam kapasiteyle çalışırken diğer yandan ortaya çıkan yeni yatırım fırsatlarını değerlendirmek için kapasitelerini artırmaya çalışıyor.
Ancak sektörün yüzde 95’ini oluşturan KOBİ’ler devlet desteğine daha kolay erişmek istiyor. KOBİ’ler soğuk hava deposu, paketleme tesisi ve antrepo gibi altyapı yatırımlarını rafa kaldırmak istemiyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de KOBİ’lerin yatırımlarını engelleyen en büyük etkenin yüksek faizli banka kredilerine olan sektörel bağımlık olduğunu kaydediyor. KOBİ’ler ağır finansal koşulları olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteğinden yararlanmak istiyor. Ancak mevzuat nedeniyle KOSGEB’e başvuramadıklarını belirtiyor. Lojistik firmaları düşük finansman güçlerini daha çok araç filolarını gençleştirip büyütmek amacıyla kullanıyor fakat altyapı yatırımlarına bütçe ayıramadıklarının altını çiziyor. Firmaların sürdürülebilir büyümelerine destek verilmesiyle sahip oldukları işlem hacminin de sürdürülebilir olarak artırılması sağlanabilir.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesi sonrasında yaşanan yüksek güvenlik sorunları ve Rusya ile Avrupa arasında karşılıklı olarak devreye giren yaptırımlarla birlikte, Avrupa’dan Rusya ve Orta Asya Bölgesine yönelik ticaret ve taşımacılıkta kuzey koridoru kapandı. Avrasya Bölgesinde ticaret ve lojistik haritasında uzun vadeli değişimler zorunlu hale geliyor. İhracatın sürdürülebilir şekilde gelişimi için ihtiyaç duyulan lojistik koridorlarının nasıl oluşturulacağı önemli.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) 2021 yılı taşıma istatistiklerine göre Türkiye’den Rusya’ya 40 bin sefer gerçekleştiriliyor. Bu seferlerin 32 bini Novorossiysk limanından yapılıyor. Ukrayna’ya ise yine aynı yılda yarı-römork dahil 41 bin sefer düzenleniyordu. Beyaz Rusya’ya olan sefer sayısı ise 14 bini geçti. Ukrayna üzerinden kara sınır kapıları ve Ro-Ro gemileriyle yaklaşık 20 bin ile 25 bin Türk aracı transit olarak geçiş yapıyor. Dolayısıyla Ukrayna, Türkiye’nin ihracatı ve lojistiği açısından çok önemli bir transit. Bu noktadan hareketle UND Mersin Temsilciliği’nin konuyla ilgili bazı önerileri bulunuyor:
- Bölgedeki seferlerin sağlıklı devam edebilmesi için Karasu-Köstence Ro-Ro hattının aktif hale gelmesi
- Bir önceki yıl yeterli olmayan Romanya transit belgelerinin artırılması
- Rusya’ya yönelik taşımalarda Sarp Sınır Kapısı’nda yaşanan yoğunluğun azaltılması için Türkiye-Gürcistan gümrük idarelerinin bir araya gelmesi
- Sarp ve Sarpi ihracat-ithalat süreçlerinin yeniden ele alınması
- “Türkiye-Gürcistan Arasında Basitleştirilmiş Gümrük Hattı Anlaşması”na bir an önce işlerlik kazandırılması
- İhracat taşımaları için yeni bir güzergah oluşturulması için Türkiye ve Rusya arasında yeni bir Ro-Ro hattı kurulması
Türkiye’de lojistik, doğru ilerleme ve planlama ile birçok farklı iş kolunun yardımcısı. Gerekli adımlar atıldığı takdirde, uluslararası çözümler ve iletişim çerçevesinde lojistik bünyesindeki tüm operasyon kollarının gelişebilmesi mümkün olabilir.
KAYNAKLAR
mersinkent.com “UND Yüksek İstişare Konseyi Üyesi Muazzez Araç, Mersin Lojistik Sektörünü Değerlendirdi” haberi
trthaber.com “e-İhracat destekleri belli oldu” ve
“Tedarik zinciri toparlanma mücadelesini sürdürüyor” haberi