Taşımacılık sektörünün 2023 beklentileri

Taşımacılık sektörünün 2023 beklentileri

Pandeminin ardından e-ticarete ilginin de artmasıyla toparlanma sürecine giren uluslararası taşımacılık sektörü 2023’ten çok şey bekliyor.

Pandemi dönemi hem Türkiye’de hem de dünyada lojistik sektörünü önemli sınavlardan geçirdi. Türkiye bazında 2021 yılında toparlanmaya başlayan lojistik sektörü, 2022 yılında da online alışveriş ve e-ticaretin canlanmasıyla toparlanmaya başlıyordu ki Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Bu nedenle tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, lojistik sektörüne zor zamanlar yaşattı. Şimdi önümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılının kutlanacağı 2023 yılı var. Lojistik sektörü temsilcileri de bu özel yılda anlamlı bir başarıya imza atmak istiyor.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nden (UTİKAD) konuyla ilgili yapılan açıklamalara göre, global ekonomik durum, savaşlar ve kısıtlamalar, geleceğin öngörülmesini zorlaştırsa da navlun fiyatlarının kısa-orta vadede artması beklenmiyor.

Küresel ticaret hacmindeki değişim, uluslararası taşımacılık sektörünün 2023 yılı beklentilerine dair bize önemli sinyaller veriyor. 2021 yılında, 2019'a göre yüzde 13 artan küresel ticaret hacmi, 2020'ye kıyasla da yüzde 25 arttı. 2022'nin ilk çeyreğinde 1 trilyon dolar artışla 7,7 trilyon dolarlık rekor seviyeye ulaştı. Bu yılın ilk çeyreğindeki artış ise ticaret hacminden çok enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandı. Son gelişmeler ışığında Dünya Ticaret Örgütü 2022 büyüme beklentisini yüzde 4,7'den 3'e düşürdü.

: Merkez Bankası verilerine göre 2022’nin ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65 artışla 42 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirildi.
: Merkez Bankası verilerine göre 2022’nin ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65 artışla 42 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirildi.

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de lojistik sektörünün ülke ekonomisine katkısı yadsınamaz. Hizmet ihracatının önemli bir bölümünü oluşturan taşımacılık hizmetlerinde 2021'de yüzde 51,8'lik artış yaşandı ve buradan elde edilen gelir 24 milyar 420 milyon dolara ulaştı. Hizmet ihracatı içinde en büyük payı yüzde 70,2 ile taşımacılık hizmetleri aldı.

Merkez Bankası verilerine göre de 2022’nin ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 65 artışla 42 milyar dolar tutarında hizmet ihracatı gerçekleştirildi. Bu dönemde yaklaşık 20 milyar dolar tutarında hizmet ticareti fazlası sağlanırken, hizmet ihracatı sektörleri arasında bir önceki yılın aynı dönemine göre taşımacılık hizmetleri ise yüzde 57 arttı.

Ciddi bir finansal yatırım modeli

UTİKAD’ın açıklamasına göre global ekonomik durum, siyasi krizler, savaşlar ve kısıtlamalar geleceğin öngörülmesini zorlaştırıyor, ancak yine de navlun fiyatlarının kısa-orta vadede artması beklenmiyor. Sektörel nedenler dışında global enflasyon ve faiz verileri, siyasal krizler ve enerji krizi artık dünyada her sektörü yakından ilgilendiren ve takip edilmesi gereken göstergeler. Mevcut küresel belirsizlik ortamında gündemin dinamik ve doğru şekilde takip edilebilmesi yapılacak ufak bir öngörü için bile büyük önem taşıyor.

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy’un Anadolu Ajansı’nda yayımlanan konuyla ilgili açıklamaları dikkat çekici: “Faiz artırımları nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir alım gücü düşüşü gözlemleyebiliyoruz. Yine Rusya-Ukrayna Savaşı ve enerji krizi özellikle Avrupa halklarını tedirgin ederek harcamaların kısılmasına neden oluyor. Enerji krizi ve güvensizlik nedeniyle Avrupa hane halkı harcamalarının, dolayısıyla ihracatının ciddi anlamda azalacağı öngörülüyor. Uzun yıllardır büyüme ve artan ekonomik değerlere alışkın dünya ekonomisi durgunluk ve küçülme gibi kavramlarla tanışıyor, henüz tanışmayanlar da gelen fırtınayı hissediyor.”

“Zorlukların farkındayız”

Açıklamasının devamında dünyadaki dev taşımacılık şirketlerinin değerlerinde ciddi düşüşler yaşandığına işaret eden Ayşem Ulusoy, “Bu şirketler karlarında yarı yarıya azalma olacağını öngörerek gelecek planlarını ve yatırımlarını gerçekleştiriyor. Ülkemizdeki lojistik firmalarının da buna göre tedbirler almasında fayda olacağını düşünüyoruz. Ciddi bir finansal yönetim modeli oluşturmak ve kontrolsüz yatırım yapmamak gerektiğini söyleyebiliriz. UTİKAD olarak bu süreçte sektörün mücadele ettiği zorlukların farkındayız. Bu zorluklarla mücadele ederken sektörümüzün önündeki fırsatların da değerlendirilmesi için mesai harcıyoruz. Ülkemizin transit ticarette nasıl kilit nokta olabileceğini her platformda anlatıyoruz. Özel sektör ve kamu arasında köprü olma görevimiz gereği, sektörümüzün bu zorlukları da el birliğiyle aşacağına olan inancımızla çalışmalarımızı sürdürüyor ve çözüm yolunda elimizi taşın altına koymaya devam ediyoruz."

Lojistik sektörü ihracat hedefinde önemli bir paya sahip.
Lojistik sektörü ihracat hedefinde önemli bir paya sahip.

Türkiye, her açıdan farklı planların yapıldığı ve Cumhuriyet’in 100. yılı olması nedeniyle ayrı bir anlam taşıyan 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyor. Bu amaca giden zorlu yolda lojistik sektörüne ciddi bir rol düşüyor. Bu hedef doğrultusunda lojistik sektöründe 50 milyar dolarlık ciro ve yaklaşık olarak 1 buçuk milyon kişinin istihdamının sağlanması öngörülüyor. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin coğrafi konumu göz önünde bulundurulduğunda 2023’te bölgenin lojistik üssü olabilecek potansiyele sahip olduğunu savunuyor.

Lojistik firmaları; demiryolu, denizyolu ve havayolunu etkin şekilde kullanacak kombine taşımacılığın yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çiziyor.
Lojistik firmaları; demiryolu, denizyolu ve havayolunu etkin şekilde kullanacak kombine taşımacılığın yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çiziyor.

Lojistik sektörü temsilcileri, 2023’e temkinli iyimserlikle girecek. Bu dönemde küresel risklerden çok bölgesel fırsatlara odaklanmayı daha doğru bulan sektörün önde gelen isimleri, Türkiye’nin konum olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi oluşturmasının avantajına değiniyor.

Bakıldığında taşımacılıktaki küresel yavaşlama, Türkiye’deki limanların iş hacmine olumsuz yansıyor. Özellikle de konteyner elleçleme sayılarındaki kayıp hızlanmış durumda. En büyük düşüş ise transit elleçlemede yaşanıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ise Türk lojistik sektörü Karadeniz’deki gücünün etkisiyle küresel rakiplerine göre daha avantajlı. Tahıl koridorunun yanı sıra Avrupalı armatörlerin özellikle Rusya’ya yönelik seferleri iptal etmesiyle bölgedeki gemi arzı azaldı. Bu da Türk armatörlerin pazardaki payını otomatik olarak artırdı. Avrupa’ya yönelik ihracat taşımaları karayolunda hız kesse de Rusya ve çevresindeki ülkelere taşımalarda artış söz konusu.

Orta Koridor imzaları atıldı

Öte yandan, sektörü umutlandıran bir diğer konu ise Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Koridor için imzaların atılmış olması. Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle Asya ve Avrupa arasındaki kuzey rotasında sorunlar çıkmış, Çin, Avrupa’ya taşımalarda alternatif güzergah arayışına yönelmişti. Bu arayış sonucunda Türkiye’nin dahil olduğu Orta Koridor alternatifi öne çıkmıştı. Azerbaycan, Türkiye ve Kazakistan arasında, demir ve karayolu bağlantılarının kurulmasını öngören Orta Koridor için beş yıllık yol haritası için imzalar Kazakistan’ın Aktau şehrinde atılmıştı.

Yabancı yatırımcı ilgisi

Lojistik alanındaki potansiyele yabancı yatırımcılar da duyarsız kalmıyor. Kur avantajını da kullanan yabancı şirketlerden Rhenus, MSC, DFDS, Rif Line MOL Group yatırımlarını hızlandırıyor. Haziran ayında denizcilik devi Evergreen de Türkiye’de yatırım rüzgarına kayıtsız kalmadı ve kendi şirketini kurdu. Dünya çapında 70 ofisi ve 2 bin çalışanı bulunan Danimarka’nın köklü lojistik şirketlerinden Blue Water Shipping de İstanbul ve İzmir’de ofis açtı.

Sektör temsilcileri, 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmada birtakım eksikliklerin tamamlanması gerektiği konusuna da dikkat çekiyor. Sektör temsilcileri ortak taleplerde birleşiyor ve şunlara işaret ediyor:

- Lojistik firmaları, uluslararası piyasalarda en ekonomik taşıma biçiminin kombine taşımacılık olduğuna vurgu yapıyor. Sektöre göre, demiryolu, denizyolu ve havayolunu etkin şekilde kullanacak kombine taşımacılık anlayışının yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çiziyor.

- Fiziki alt yapının güçlendirilmesi bekleniyor.

- Gümrük geçişlerinin kolaylaştırılması ve buradaki işlemlerin basitleştirilmesi isteniyor.

- Taşımacılık mevzuatına yönelik düzenlemelerin daha da geliştirilmesi de talepler arasında

Lojistik sektörü temsilcileri gerekli düzenlemeler ve desteklerle 2023 hedefine giden yolda üzerlerine düşeni yapacaklarına inanıyor.

KAYNAKLAR

utikad.org.tr

Anadolu Ajansı

ekonomim.com

Benzer İçerikler

Bir akım değil zorunluluk “Sürdürülebilir Lojistik”

Bir akım değil zorunluluk “Sürdürülebilir Lojistik”

Lojistik sektöründe mücadele sürüyor

Lojistik sektöründe mücadele sürüyor

Gemi taşımacılığının riskleri ve alınabilecek önlemler nelerdir?

Gemi taşımacılığının riskleri ve alınabilecek önlemler nelerdir?

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.