Uzun süredir yayınlanan Encyclopaedia Britannica'ya göre yerküre üzerinde 48 adet önemli kanal ve boğaz bulunuyor. Özellikle insan eliyle yapılan kanallar, bulundukları ülkelerin stratejik konumunu etkiliyor. Deniz ticaret hacminden pay alan kanallar, gemilerin kat edeceği mesafeyi de kısaltıyor.
Şu sıralar hem Türkiye’nin hem de dünyanın konuştuğu bir proje var: “Kanal İstanbul”. Henüz inşa edilmeden dünya çapında ilgi çeken Kanal İstanbul’a ulusal statü, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne bağlı olarak statü, ayrıca yeni uluslararası antlaşma yapılarak uluslararası statü kazandırılması mümkün. Hukuk çerçevesinde bakıldığında, Kanal İstanbul’u etkin ve verimli şekilde kullanmak için, Kanal’a uluslararası statü kazandırmanın en verimli yol olacağı belirtiliyor.
Boğazlar, Kanal İstanbul’un referansı
Kanal İstanbul’un İstanbul Boğazı’na paralel olarak inşa edilmesi planlanıyor. Türkiye’nin Boğazları uluslararası alanda siyasal, stratejik, ekonomik açıdan önem taşıyor. Kanal İstanbul projesinin İstanbul Boğazı’na paralel yapılacak olması dikkate alındığında, Kanal İstanbul’un dünya ticaretinde ve politikasında Türk Boğazları ile eşdeğer nitelik kazanacağı düşünülüyor. Türk Boğazları, Türkiye’nin dört tarafında yer alan devletler açısından enerji koridoru niteliği taşıyor. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ve dünya üzerinde denizlerdeki ticari faaliyetleri etkileyen Boğazlar, Avrupa kıtasını Asya kıtasına bağlayan Karadeniz devletlerinin Akdeniz’e bağlanmasını sağlayan jeolojik ve jeopolitik öneme sahip. Türk Boğazlarının değeri sebebiyle Kanal İstanbul’un da dünya ticareti için aynı derecede öneme sahip yapay bir su yolu olacağı düşünülüyor.
Tamamlandıktan sonra kendi hikayesini yazacak Kanal İstanbul’un dünyadaki benzerlerinin ve en çok kullanılanlarının da kendine has hikâyeleri bulunuyor.
Panama Kanalı - Panama
Panama Kanalı bölgesi, 1903-1979 arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) egemenliği altında kalan ve Atlas Okyanusu’nu Büyük Okyanus’a bağlayan kanal boyunca uzanan arazi şeridine verilen isim. Panama Kanalı’nın 1903’ten de önceye uzanan bir hikâyesi var.
Su yolunun inşaatı, ABD tarafından tamamlanmış ve kanal, 15 Ağustos 1914'te hizmete açılmış. Panama Kanalı için ilk girişimin kaydı 1 Ocak 1881'e tarihleniyor. Proje, Süveyş Kanalı'nın da inşaatını gerçekleştiren Ferdinand de Lesseps'in önderliğinde tasarlanmış.
Hayatını kaybeden işçiler
77 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı sırasında, çok sayıda kişi hayatını kaybetmiş. Kanal yapılırken çevredeki bataklıklardan üreyen sinekler çalışanların sıtma ve sarıhumma gibi hastalıklara yakalanmasına sebep olmuş. Yine kanal inşası sırasında yapılan yanlışlar sebebiyle büyük toprak kaymaları yaşanmış. Bu sebeplerle de yapım çalışmaları boyunca 27 bin 500 çalışan kaybedilmiş.
Gemiler deniz seviyesinden yukarı taşınıyor
Panama Kanalı deniz seviyesinden 28 metre yukarıda bulunuyor ve bir mühendislik harikası olarak gösteriliyor. Kanalda bulunan sistem sayesinde gemiler, aşılması zor olan noktalarda ilerleyip hareket ettirilebilir. Gemiler, ‘Arşimet’ diğer adıyla ‘Sıvıların Dengesi Kanunu’ndan faydalanılarak Kanal içinde yavaş yavaş yükseltiliyor ve aynı metotla diğer tarafa doğru indiriliyor.
Bugün New York'tan San Francisco'ya giden bir gemi, Panama Kanalı’nı kullanarak 9 bin 500 km yol yapıyor. Horn Burnu'nun dolaşılmasını zorunlu kılan eski günlerde ise 22 bin 500 km yol yapmak zorundaydı.
Açılışından 2002 yılına dek, toplam 800 bine yakın geminin geçtiği tahmin edilen Panama Kanalı'ndan her yıl 14 binden fazla gemi geçiyor. Gemilerle taşınan yük miktarı 203 milyon tonu buluyor.
ABD, Panama Kanalı’nın idaresini 80 yıldan fazla süre elinde tutmuş ve 1999 yılında Panama devletine devretmiş. Kanalın işletme gelirleri bu küçük Orta Amerika ülkesinin gelir hanesine yazılmaya başlamış.
Son yıllarda giderek azalan yağışlar ve yükselen hava sıcaklığı nedeniyle Panama Kanalı’nın havuzunu dolduran tatlı su göllerinin seviyesi gittikçe düştüğü için kanalın geleceğinden endişe duyuluyor.
Süveyş Kanalı - Mısır
Bir başka önemli kanal, Akdeniz ile Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Süveyş. Sina Yarımadası'nın batısında yer alan kanal, 193 kilometre uzunluğunda. Kanalın en dar yeri ise 300 metre genişliğinde.
Nisan 1859'da yapımına başlanan ve 17 Kasım 1869'da açılışı yapılan bu dev kanal, gemilerin Afrika çevresinden dolaşmasına gerek bırakmadan Asya ile Avrupa arasında deniz taşımacılığı yapılmasına olanak sağlıyor. Kanalın yapımında yaklaşık 1 milyon işçi çalışmış. On yıllık çalışma süresince iş kazaları, açlık, susuzluk ve zor çalışma şartları gibi farklı nedenlerden dolayı 120 bin civarında Mısırlının hayatını kaybettiği biliniyor.
145 yıllık bir tarihi olan Süveyş Kanalı, 1956 yılında Fransız ve İngiliz hissedarları olmasına rağmen Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır tarafından alınan bir karar sonrasında kamulaştırıldı.
Hemen ardından çıkan 1967 yılındaki Arap-İsrail savaşının ardından Kanal’ın doğusu İsrail hakimiyetine geçti ve sekiz yıl boyunca dünya bu önemli deniz yolunu kullanamadı.
6 Ekim 1973 -Yom Kippur- savaşında Mısır orduları kanalın doğusunu yeniden ele geçirdi. Haziran 1975’te dönemin Cumhurbaşkanı Enver Sedat, kanalı yeniden gemi trafiğine açtı.
Süveyş Kanalı, yıllık 4,5-5 milyar dolarlık girdisiyle, Mısır ekonomisinde üçüncü büyük döviz kaynağı olarak kabul ediliyor. Mısır'ın kanalı genişletme planı çerçevesinde 2023 yılından itibaren yıllık 13,2 milyar dolar gelir elde edeceği öngörülüyor.
Kiel Kanalı - Almanya
1895 yılında kuzeye gidecek savaş gemilerine kestirme bir yol imkânı sağlamak amacıyla yapılan Almanya’nın kuzeyindeki Kiel Kanalı, 98 kilometre uzunluğundadır. 103 metre genişliğinde ve 11 metre derinliğindeki kanalın inşasından önce gemiler, Danimarka’nın çevresini dolaşmak zorunda kalıyordu.
Kanal, Baltık Denizi ile Kuzey Denizi’ni bağlıyor ve iki deniz arasında en güvenli, kısa ve ucuz ulaşımı sağlıyor.
I. Dünya Savaşı öncesi tümüyle Alman hükümetine ait olan kanal, 28 Haziran 1919’da imzalanan Versay Antlaşması ile uluslararası bir statü kazandı. Kanalın yönetimi ise Almanlarda kaldı.
Bu anlaşmaya göre kanalın trafik akışı genel polis, ulaşım, sağlık ve gümrük kurallarına uygun biçimde olacaktı. Ancak Adolf Hitler, 1936'da bu hükümleri tanımadığını duyurdu. II. Dünya Savaşı'ndan sonra kanal Schleswig-Holstein eyaletinde (Land) kaldı ve seyrüsefer özgürlüğü tanıyan Versay Antlaşması koşulları yeniden uygulamaya kondu. Şu anda yürürlükteki esaslar gereği Kiel Kanalı sadece Almanya ile barış içindeki devletlerin geçişine açık.
Kiel Kanalı’ndaki seyrüsefere ilişkin kurallara göre gemilerin geçiş yapabilmesi için transit geçiş ücreti yatırıp geçiş sertifikası alması şart. Geçiş sertifikası alan tüm ticaret gemileri kanaldan transit geçiş yapabiliyor. Geçiş için gerekli şartları taşımayan, yükümlülükleri yerine getirmemiş olan gemilerin geçişine ise izin verilmiyor. Bazı muafiyetleri olmakla birlikte kılavuzluk tüm gemiler için zorunlu.
Korint Kanalı (Yunanistan)
Ege ve Adriyatik Denizi’ni birbirine bağlayan 6,5 kilometre uzunluğundaki Korint Kanalı’nın yapımı 12 yıl sürmüş. 1893 yılında tamamlanan kanal, denizcilerin yolunu 400 kilometre kadar kısaltıyor. Ortalamaya bakıldığında yılda 11 bin gemiye ev sahipliği yapan Korint Kanalı, 79 metre yüksekliğindeki duvarları ve yaklaşık 25 metreye kadar daralan bazı bölümleriyle dünyanın en derin yapay su yolu olma özelliğini taşıyor.
Korint Kanalı’nın yapımına 1881 yılında başlansa da kanalın fikri ilk olarak 1830 yılında ortaya atılıyor. Yunanistan, 1827-1831 yılları arasında Ioannis Kapodistrias tarafından yönetiliyordu. Ioannis Kapodistrias, 1830 yılında Korint Kanalı’nın yapımı için ilk fikri ortaya atan kişi olarak da tarihe geçiyor. Kapodistrias, bir Fransız mühendisin kanalın yapımı için verdiği 40 milyon altın teklifini, bütçeyi aştığı için kabul edemiyor.
Yılan hikayesi gibi
Yıllar sonra, 1869 yılında Süveyş Kanalı açılınca Yunanistan Korint Kanalı projesinin başlatılması için yeniden umutlanıyor. 1880 yılında proje tamamlanıyor ve 1881 yılında I. Kral Yorgo’nun da imzasıyla ‘Société Internationale du Canal Maritime de Corinthe, ihaleyi 99 yıllığına alıyor. Ancak ihaleyi alan şirketin sahibi Macar István Türr, 8 yıllık çalışmanın ardından şirketin nakit kaynaklarını tüketmesi ile iflas bayrağını çekiyor. Korint Kanalı’nın geleceği yeniden sislerin ardında kalıyor. 1890 yılına gelindiğinde Korint Kanalı projesi bir Yunan şirketine veriliyor ve 11 yıl sonra, 25 Temmuz 1893’te kanal açılıyor.
Korint Körfezi ile Saronik Körfezi'ni birbirine bağlayan kanal, bu mesafeyi 400 km kadar tasarruf sağlamaktadır. Korint Kanalı’nın yapım amacı büyük yük gemilerinin yolunu kısaltıp geçiş ücreti almak. Ancak yapım şirketinin mühendislik hatası nedeniyle yük gemileri için kanalın dar kalması Yunanistan’ın zarar etmesine yol açar. 1893 ve 1940 yılları arasında Korinth Kanalı belli aralıklarla toplamda dört yıl kapalı kalıyor.
Finansal sorunlar nedeniyle kanalın yönetimi Yunan Merkez Bankası’nın kurduğu Yeni Korint Kanalı (New Corinth Canal Company) isimli anonim şirkete geçiyor. Bu şirket tarafından 1980 yılına kadar yönetilen Kanal, bu tarihte Yunan hükümetine geçiyor. Hükümetin kurduğu AEDIK şirketi 2001’e kadar Kanal’ı yönetiyor. Yönetim, 2001-2010 arasında her ne kadar PRERIANDROS adlı anonim şirketine verilse de günümüzde Korint Kanalı’ndan geçişe ilişkin düzenlemeler kanalın ulusal kanal olma niteliğinden dolayı tamamen Yunanistan’ın tasarrufuna ait.
Kaynak:
dergipark.org.tr (Kanal İstanbul’un Hukuksal Açıdan Dört Büyük Kanal İle Karşılaştırmalı Analizi-Hatice Kübra ECEMİŞ YILMAZ)
basnews.com
tr.wikipedia.org