Patlamanın arka planı
Lübnan’ın en önemli limanı olan Beyrut Limanı, Lübnan’a ana deniz giriş noktası ve kıt mal ithal etmek için altyapı görevi gören bir liman olma özelliğini taşıyor. Lübnan devletine ait olan liman dört havza, 16 rıhtım ve 12 depodan oluşmaktaydı. 2013 yılında iş insanı İgor Greşukin’e ait olan Moldova bandralı MV Rhosus adlı gemi teknik aksaklıklar sebebiyle Beyrut Limanı’na uğradı ve burada yapılan denetimler sonucunda gemide amonyum nitrat taşındığı fark edildi ve gemiye el konuldu. 2014 yılında Rusya Denizciler Sendikası, geminin Beyrut Limanı’na bağlandığını ve geminin kaderine terk edildiğini açıkladı. Lübnan Gümrük Müdürü Badri Daher ise patlayıcı maddelerin limandan çıkarılmasını istediklerini ancak muhatap bulamadıklarını ve yargıya başvurduklarını açıkladı.
Adım adım patlamaya doğru
1986 yapımı olan Rhosus, patlamadan önceki aylarda Akdeniz’e yaptığı yolculuk sırasında denetimlerde takıldı. Sevilla Limanı’ndaki denetçiler, 2013 yılının temmuz ayında paslı güverteden yangın güvenliğine dek 14 adet kusur tespit etmişti. Geminin kaptanı Boris Prokoşev, gemiye ilk ayak bastığında birçok eksiği fark ettiğini de söyledi. Geminin orijinal mürettebatı da dört aydır maaş alamadığı için gemiyi terk etmişti. Geminin sahibi, Süveyş Kanalı geçiş ücretini ödeyebilmek için ek kargo aradığı sırada ise gemi dört hafta boyunca Atina’da bekledi. Prokoşev, BBC'ye yaptığı açıklamada Beyrut'a aralarında ağır buldozerlerin de bulunduğu, yol yapım malzemelerinden oluşan ek kargoyu almak için gittiklerini söyledi. Ancak yanlış hesaplamalar sonucunda yük vinçlerle kaldırıldığında geminin ambar kapakları eğilmeye başladı. Prokoşev, "Ambar kapakları eski ve paslıydı. Yükü taşıyamazdık. Reddettim. Gemi limandan ayrılacaktı" dedi.
Patlama nasıl gerçekleşti?
Beyrut yerel saatiyle 18.00’dan kısa bir süre sonra, itfaiyeciler Beyrut Limanı’nda bir depo yangını olduğu ihbarını aldılar. Limanda yaşanan ilk patlama, alevlerin üzerinde bir duman bulutu ve havai fişeğe benzeyen bir ışık parlaması oluşturdu. Ancak asıl hasarı saat 18.08’de meydana gelen ikinci patlama oluşturdu. Patlamanın yaşandığı alanda 140 metre genişliğinde bir krater oluştu ve patlama sonrası oluşan şok dalgası limandan dokuz kilometre uzakta yer alan Beyrut Havalimanı yolcu terminali pencerelerini patlattı. Patlama ayrıca İsrail ve Kıbrıs’tan da hissedildi. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu, patlamanın 3,3 yerel büyüklükte bir deprem olarak ölçüldüğünü, Ürdün Sismolojik Gözlemevi ise, 4,5 yerel büyüklüğünde bir depremle eş değer olduğunu açıkladı.
Patlama sonrasında Lübnan Gümrük Genel Müdürü Badri Daher, Lübnan medyasının etrafta havai fişek depolanıp depolanmadığı yönündeki sorusuna "Büyük ihtimalle, evet" yanıtını verdi. Diğer haberlerde, yangının kaynak çalışmasından çıkmış olabileceği de söylendi. Limanın genel müdürü Hassan Koraytem, "Devletin güvenlik birimi bizden deponun kapısının onarılmasını istedi ve bunu öğlen yaptık. Öğleden sonra ne oldu, hiçbir fikrim yok" dedi.
Amonyum nitrat nasıl patlıyor?
Euronews’te yer alan habere göre amonyum nitrat, çiftçilerin büyük torbalarda ya da toplu olarak satın aldığı amonitrat adı verilen gübreden oluşuyor. Bu madde normalde yanıcı değil. Yakıcı madde olan amonyum nitrat, zaten yanmakta olan başka bir maddenin yanmasını sürdürüyor. Amonyum nitrat yakıt benzeri yanıcı bir malzemeyle birleştirildiğinde, açığa çıkan enerji neredeyse üç kat artıyor. Patlamadan gelen yoğun sıcaklık, gazların hızla genişlemesine neden oluyor ve yollarındaki çoğu cismi yok eden şok dalgaları üretiyor. Rhode Island Üniversitesi'nde kimya profesörü olan Jimmie Oxley, amonyum nitratı yakmanın çok zor olduğunu ifade ediyor: "Amonyum nitratı patlatmak hiç kolay değildir, patlama sadece uyumsuz bir madde ile karışımda veya yoğun bir ısı kaynağı ile mümkündür" diyor.
Güncel durum nedir?
Patlamanın üstünden bir yıl geçmiş olsa dahi Beyrut yaralarını tam anlamıyla sarabilmiş değil. Ülkedeki dernekler ve sivil toplum kuruluşları hasar gören ev ve iş yerlerinin bulunduğu binaları yeniden inşa etmek için çalışıyor. Beyrut Mühendisler Odası’nın raporuna göre şehirde 300’ü çökme tehlikesi altında, 250’si bazı yerlerinde bölünmelerin olduğu ve 550’sinde çatlak olan bina olduğunu saptadı. Patlamada zarar gören ev ve iş yerleri için ödeme yapmayan birçok sigorta şirketi buna gerekçe olarak da patlamanın nedenine ilişkin resmi soruşturmaların henüz sonuçlanmamasını gösteriyor. Olay sonrasında istifa eden eski başbakan Hassan Diyab, patlamaya dair ifade vermek için mahkemeye çağrıldı. Hakim Tarık el-Bitar, Diyab'ın patlama soruşturması kapsamında ifadesinin alınması için 4 Ekim 2021 tarihini belirledi.
Uluslaraarası tepkiler ne oldu?
İsrail Savunma Bakanı Beni Gantz ve Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi, Lübnan hükümetine uluslararası aracılar aracılığıyla tıbbi ve insani yardımın yanı sıra acil yardım teklif etti. Zehut Partisi Başkanı Moşe Feiglin, "Beyrut Limanı'nda muhteşem bir havai fişek gösterisi seyrettik. Bu cehennemin bize roket olarak düşeceğini biliyor muydun? " dedi.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump ise bunun korkunç bir saldırıya benzediğini söylemişti. 25 ton sağlık ve kurtarma ekibi gönderen Fransa’dan üç uçak Beyrut’a geldi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ayrıca Beyrut’u ziyaret etti. Azerbaycan Lübnan’a bir milyon dolar yardım göndereceğini söylerken Türkiye ise ilaç ve tıbbı malzeme gönderdi.