Kabotaj; bir devletin, kıyılarındaki limanlar arasında yapılan deniz taşımacılığının yalnız kendi bayrağını taşıyan gemilere tanınması hakkı olarak tanımlanabilir. “Kabotaj Kanunu”, 20 Nisan 1926 tarihinde kabul edilmiş, 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe girmiş, Türkiye’nin deniz ticareti açısından son derece önemli bir kanun. Kanunla, “Türkiye Limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri, Türk Vatandaşları ve Türk Bayrağı taşıyan gemilerce yapılır” hükmü hayata geçmiş; önceden yabancılara açık olan bu faaliyetler bundan böyle sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilmiş bir hak halini almış. Kabotaj hakkının Türkiye’ye geçişi, ilk kez 1 Temmuz 1935’te “Denizcilik Bayramı” adıyla kutlanıyor. 1 Temmuz 1939’dan bugüne kadar da “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanmaya devam ediyor.
Küresel ticaretin büyük çoğunluğu deniz yolu aracılığı ile gerçekleştiğinden kapitülasyonların kaldırılması, Türkiye’nin deniz ticareti açısından bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Küreselleşme ve ekonominin gelişmesi ile birlikte ticaret hacminin artmasıyla ülkelerin ticaret sıklığı da arttı. Özellikle ağır ve hacimli yüklerin ve ürünlerin taşınması işlemi ise deniz yolu ile yapılıyor. Deniz yolu diğer ticaret kanallarına nazaran daha güvenli, ucuz ve çevreye dostu olduğundan da ticarette tercih sebebi. Deniz yolunun öne çıkan en önemli eksisi ise diğer taşıma metotlarına göre daha yavaş olması.
Türkiye’de deniz yolu taşımacılığı
Bir ülkenin ticaret sırasında deniz yolu kanallarını iyi kullanması, ticaret konusunda da bir o kadar hızlı büyümesini getiriyor beraberinde. Türkiye ticaretinde deniz yolu taşımacılığı bu nedenle önemli bir yer tutuyor. Bu anlamda Türkiye’nin onlarca işlek limanı bulunuyor. Trabzon Limanı, Samsun Limanı, İzmir Limanı, Mersin Limanı, Ambarlı Limanı, Haydarpaşa Limanı, Derince Limanı, Bandırma Limanı gibi işlek limanlar sayesinde Türkiye, uluslararası deniz yolu taşımacılığında akla ilk gelen ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin ticarette ve deniz ticaretinde dünya açısından kritik konumunu Rusya-Ukrayna savaşının ilk zamanları ve halihazırda görüp yaşıyoruz. Kıtalar arası bir köprü görevi gören Türkiye, diğer ülkeler ile daha çok deniz yolu taşımacılığı yaparak ülkeler arası ilişkilerini ticaret başta olmak üzere pek çok açıdan geliştiriyor. Deniz yolu ticaretinin bir diğer önemli noktası ise limanların aldığı yıllık trafik oranı. Bir liman ne kadar çok gemi trafiği alıyor ise o kadar işlek kabul ediliyor. Türkiye’nin coğrafi açıdan diğer ülkelere göre çok daha avantajlı olduğunu bildiğimiz için liman işlekliği konusunda da avantajlıdır. Uluslararası deniz yolu taşımacılığı işte bu yüzden Türkiye için büyük önem arz etmektedir.
Deniz yolu taşımacılığının avantajları
Dünyadaki ticaretin yüzde 80-90 gibi büyük bir oranı deniz yolu ile yapılıyor. Bu büyük oranın en büyük sebeplerinden birisi, alternatif yöntemlere kıyasla, bu ulaşım metodunun daha düşük maliyetli sahip olması. Deniz yolu taşımacılığının sunduğu ikinci avantaj ise büyük çaplı ürünlerin kolay bir şekilde taşınabilmesi. Deniz yolunda kullanılan taşıma araçlarının yüksek kapasiteye sahip olması da deniz yolu ticaretinin bir başka avantajı. Öte yandan deniz yolu taşımacılığının avantajları sayesinde, ürünler ne kadar hacimli ya da ağır, ne kadar kırılgan ya da değerli olsa da bunları güvenilir bir şekilde dünyanın bir ucundan diğerine taşımak mümkün oluyor.
Türkiye’nin konteyner limanları
Türkiye’de oldukça fazla sayıda liman bulunmasına rağmen bunların hepsi taşımacılıkta aynı yoğunluğa sahip değil. Bu yerler işlek olup olmamasına, büyüklüğüne, ticari olup olmamasına ve kullanım amaçlarına göre farklı özelliklere sahiptir.
Türkiye’nin konteyner limanları, konumları, teknik kapasiteleri ve sundukları hizmetler bakımından alternatiflerine göre daha gelişmiş durumda. Konteyner taşımacılığı; farklı türdeki yüklerin bir araya getirilmesini, kara ve demir yolu ile entegrasyonunu ve daha güvenli bir şekilde taşınmasını sağlar. Teknik kapasitesiyle dikkat çeken Türkiye’nin konteyner limanları denince İstanbul, İzmir, Mersin limanları en önemli ithalat ve ihracat limanları olarak karşımıza çıkıyor. Limanlara ilişkin temel bilgiler şöyle:
İstanbul Ambarlı Limanı: Avrupa Yakası’nda yer alan İstanbul’un en büyük konteyner limanı, Türkiye’nin konteyner hacmi bakımından en büyük, kargo tonajı bakımından ise beşinci büyüğü. İstanbul ve Marmara Bölgesi hinterlandına sahip ve Karadeniz limanlarına giden yükler için de bir aktarma noktası. Türkiye'de 300 metreden büyük gemilerin girebildiği sayılı limanlardan biri. Türkiye’nin en işlek limanı unvanına sahip olan Ambarlı, yıllık olarak yaklaşık 3,2 milyon TEU trafiğine sahip. İstanbul’un ilk özel limanı olan Ambarlı Limanı’na yük alıp vermek üzere yıllık yaklaşık 4 bin adet gemi geliyor. Ortadoğu, Avrupa ve Amerika gibi Kıta ve Bölgelerdeki Limanlara yük sevkiyatı da Ambarlı Limanı’ndan yapılıyor.
Mersin Limanı: 6 Şubat depremlerinden etkilenen Mersin Limanı, deprem öncesi bilgilere göre 30 gemiye yük yükleme ve boşaltma hizmeti verebiliyordu. Limanın yıllık elleçleme kapasitesi dökme yük olarak 9 milyon ton, konteyner olarak da 2,6 milyon ton.
Bandırma Limanı: Yılda 4 bin 280 gemi kabul kapasitesi bulunan Bandırma Limanı, 2 bin 788 metre rıhtım uzunluğuna, 2 milyon 771 bin ton kapasiteye sahip. Hububat silosu ise 34 bin ton civarında.
İskenderun Limanı: 6 Şubat depremlerinde hasar alan ve onarım çalışmaları süren bir diğer liman ise İskenderun Limanı. Deprem öncesi verilere göre bin 426 metre rıhtım uzunluğuna ve yılda 640 gemi kabul kapasitesine sahip.
Samsun Limanı: Yılda bin 130 gemi kapasitesi bulunan Samsun Limanı’nın rıhtım uzunluğu bin 756 metreyken elleçleme kapasitesi ise yılda 2 milyon 380 bin ton.
İzmir Limanı: Batı Avrupa ile Kuzey Afrika arasında bulunan İzmir Limanı'nda, altyapı, ekipman, karışık eşya, dökme katı, sıvı yük yükleme ve boşaltma, Ro-Ro ve yolcu hizmetleri veriliyor. İzmir Limanı yılda yaklaşık 3 bin 640 gemi kabul edebiliyor. Limanın rıhtım uzunluğu ise 2 bin 959 metre.
Derince Limanı: İzmit Derince Limanı'nın rıhtım uzunluğu bin 92 metre, yıllık gemi kapasitesi ise 862 ton. Liman otomotiv sektörünün bulunduğu bölgeye de yakın.
Trabzon Limanı: Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en büyük limanı olan Trabzon Limanı, yıllık 5 milyon ton kapasite ve 3,5 ton depolama alanına sahip.
Haydarpaşa Limanı: Türkiye'nin Mersin ve İzmir Limanı'ndan sonra üçüncü büyük limanı. Marmara Bölgesi'ndeki en büyük konteyner limanında konteyner kara terminalinin alanı 55 bin metrekare, yıllık tutma kapasitesi ise 52 bin 800 ton.
İzmit Limanı: İrili ufaklı 35 liman tesisini barındıran İzmit, 72 milyon ton elleçlemeyle Marsilya'nın ardından Avrupa'nın en büyük yedinci kargo limanı konumunda.
Kısa… Kısa…
- İstanbul Ambarlı, Türkiye’de taşıma işlemlerinin en yoğun olduğu konteyner limanı. Oldukça geniş bir liman olduğu için büyüklüğü 300 metreden uzun olan gemiler bu limana rahatlıkla yanaşabilir. Bununla birlikte Avrupa ve Asya demir yollarının kesiştiği bölgede yer alır. Bu liman yolcu gemileri için ise transit liman olma özelliği taşır.
- Tekirdağ konteyner limanın ayırt edici özelliği, yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisinin bu limanda aktif şekilde kullanılması.
- Bandırma Limanı ağırlıklı olarak bor madeninin taşınmasında kullanılan bir konteyner limanı.
- İzmir Alsancak Limanı’nın en belirgin özelliği ise demiryolu ile bağlantısının olmasıdır.
- Antalya Limanı yük sevkiyatının yanı sıra turizm amaçlı da kullanılıyor.
KAYNAKLAR
kiyiemniyeti.gov.tr
globelink-unimar.com
corpussigorta.com.tr