Denizcilikte e-yakıtla yeni istihdam alanları doğacak

Denizcilikte e-yakıtla yeni istihdam alanları doğacak

Küresel ticaretin yükünü taşıyan denizcilik sektörünün e-yakıtlara geçişinin 2050 yılına kadar dört milyon yeni yeşil işi destekleyebileceği belirtiliyor.

Küresel ticaretin yüzde 80 gibi ciddi bir oranını üstlenen denizcilik sektörü, küresel kaynaklı karbondioksit emisyonlarının ise yüzde 3'ünden sorumlu. Tam da bu nedenle sektörün üzerinde hızlı bir biçimde “karbonsuzlaşma” baskısı söz konusu. Geçen yıl Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) üyesi ülkeler, fosil yakıt tüketiminin 2050 yılına kadar sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Denizcilik sektörünün e-yakıtlara geçişinin sürdürülebilir bir geleceğin kapısını aralaması ve istihdam üzerinde de önemli bir etki yaratması bekleniyor.

Küresel Denizcilik Forumu (GMF) tarafından yaptırılan, mühendislik ve sürdürülebilir kalkınma danışmanlık şirketi Arup tarafından yürütülen analize göre denizcilik sektörünün e-yakıtlara geçişinin 2050 yılına kadar dört milyon yeni yeşil işi destekleyebileceği belirtiliyor. Özetle küresel çapta hizmet veren denizci sayısı iki katına çıkabilir.

Yeşil dönüşümün tam zamanı

Denizcilik sektöründe kullanılan geleneksel yakıtlar büyük ölçüde fosil bazlı. Dolayısıyla küresel iklim değişikliğiyle mücadelede, denizcilik sektörünün de karbonsuzlaştırma sürecine katılması büyük bir zorunluluk. Bu doğrultuda, çevre dostu yakıtlar, başka bir deyişle e-yakıtlar, sektör için sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı olarak görülüyor.

Öncelikle e-yakıtın ne olduğunu anlamakta fayda var. E-yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretilen sentetik yakıtlar olarak tanımlanıyor. Bu yakıtlar, fosil yakıtlara göre çok daha düşük emisyon değerine sahip. Sıfır karbon hedeflerine ulaşmak açısından da son derece ideal bir alternatif. E-yakıtlar, suyun elektroliziyle hidrojen elde edilmesi ve ardından bu hidrojenin karbondioksit gibi bileşenlerle birleştirilmesiyle üretiliyor. Bu süreç, denizcilik sektörü gibi yüksek enerji yoğunluğu gerektiren endüstriler için oldukça sürdürülebilir bir çözüm.

E-yakıt şu avantajları da beraberinde getiriyor: Mevcut gemi motorları ve yakıt ikmal altyapıları, e-yakıtlarla uyumlu hale getirilebiliyor. Bu da son derece büyük bir avantaj. Öte yandan e-yakıtların, özellikle yeşil enerjiye dayalı üretimleri sayesinde denizcilik sektörünün uzun vadede çevre dostu bir yapıya geçmesini sağlaması bekleniyor. E-yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildikleri için karbon emisyonlarını ciddi ölçüde azaltıyor.

Foto altı: E-yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildikleri için karbon emisyonlarını ciddi ölçüde azaltıyor.
Foto altı: E-yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildikleri için karbon emisyonlarını ciddi ölçüde azaltıyor.

2050 hedefi: Denizcilikte sıfır karbon

2050 yılına kadar denizcilik sektörünün sıfır karbon hedefine ulaşması için, e-yakıtların ana yakıt kaynağı haline gelmesi bekleniyor. Bu dönüşüm, sadece çevreyi koruma açısından değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve yeni istihdam olanakları yaratma açısından da önemli fırsatlar sunuyor. Denizcilik sektöründeki bu büyük değişimin, 2050 yılına kadar dört milyon yeni iş yaratması öngörülüyor. Bu işler, gemi tasarımından mühendislik süreçlerine, yakıt üretiminden operasyonel süreçlere kadar geniş bir yelpazeye yayılacak.

Gelişmesi olası başlıca iş alanları

E-yakıtların denizcilik sektöründe yaygınlaşması, sadece gemi motorlarının değişimiyle sınırlı değil. Bu dönüşüm, tedarik zincirinden lojistiğe, liman altyapılarından eğitim programlarına kadar sektörün tüm ekosistemini etkileyebilir. E-yakıt kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bazı yeni iş alanlarının da ortaya çıkması bekleniyor.

Yeşil teknolojiye uygun gemi tasarımı: Yeni nesil gemi tasarımları, e-yakıtların etkin kullanımını mümkün kılacak şekilde tasarlanmalı. Enerji verimliliğini artıran, emisyonları minimuma indiren ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre çalışan motor sistemleri tasarlanacak. Dolayısıyla gemi mühendisliği ve tasarımında dönüşüm yaşanacak.

Yakıt tesisleri: E-yakıtların üretimi, büyük ölçekli yenilenebilir enerji altyapılarıyla doğrudan ilişkili. Bu nedenle de güneş, rüzgar ve diğer yeşil enerji kaynaklarıyla çalışan e-yakıt üretim tesisleri, denizcilik sektörüne sürekli yakıt tedarik edecek. Yeni tesislerin kurulması hem de mevcut altyapıların dönüşümü de yeni istihdam demek.

Liman alt yapıları: Limanlar yeni alt yapılara ihtiyaç duyacak. Bu da yeşil yakıtların taşınması, depolanması ve işlenmesi konusunda uzmanlaşmış personelin istihdam edilmesi anlamına geliyor.

Eğitim ve nitelikli iş gücü: Denizciler ve mühendisler, yeni yakıtlarla çalışabilmek için ek eğitim alacak ve sertifikasyon süreçlerine tabi tutulacak. Yeni eğitim programları, denizcilik okulları ve eğitim merkezlerinde hayata geçirilecek.

Denizcilik sektörünün e-yakıtlarla geleceğe yapacağı yolculuk, çevresel sürdürülebilirliği artırıp milyonlarca yeni iş olanağı yaratacak büyük bir dönüşüm sürecinin 

Benzer İçerikler

Denizde kışlama yaparken bunlara dikkat

Denizde kışlama yaparken bunlara dikkat

Türkiye limanları dünyada ilk 100 arasında

Türkiye limanları dünyada ilk 100 arasında

Ya denizcilikte grevden dönülmeseydi!

Ya denizcilikte grevden dönülmeseydi!

Geleceğin enerji yönetiminde akıllı şebekelerin rolü

Geleceğin enerji yönetiminde akıllı şebekelerin rolü