Dünya için plastikle savaşıyoruz

Dünya için plastikle savaşıyoruz

5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü dünyanın başına bela olan plastik atıklardan milyonların ölümüne yol açabilecek çevre felaketlerine ve afetlere uzanan bir yelpazede ele alıyoruz.

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında hem bu özel günün doğuşuna hem Hollanda ve Fildişi Sahilleri’nin “Plastik Kirliliğini Yenmek” temasıyla ortaklaşa ev sahipliği yaptığı 2023 Dünya Çevre Günü’ne hem de Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) Dünya Meteoroloji Kongresi için yayımladığı raporuna odaklanıyoruz.

Raporu yazının ikinci bölümünde değinilmek üzere bir kenara bırakarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün hikayesine bakalım. Bu özel günün geçmişi 1968 yılına uzanıyor. İsveç, 1968 yılında Birleşmiş Milletler (BM)’e çevre odaklı bir konferans düzenlemesini önerdi. 1969 yılında ise BM, üç yıl sonra İsveç’te çevre sorunlarına odaklanan bir konferans yapılması kararı aldı. 1972 yılına gelindiğinde 5-16 Haziran arasında İsveç’in Stockholm şehrinde “Stockholm Konferansı” olarak da bilinen ilk “Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı” düzenlendi. Konferansın sloganı ise “Sadece Bir Dünya/Only One Earth” oldu. Konferans sonrası 16 Haziran 1972’de duyurulan BM İnsan Çevresi Bildirgesi’nin 15 Aralık’ta Genel Kurul kararı ile kabul edilmesiyle birlikte “5 Haziran Dünya Çevre Günü” olarak düzenlenmeye başlandı.

Bu kapsamda her yıl Dünya Çevre Günü’ne farklı bir ülke, farklı bir tema ışığında resmi kutlamalar eşliğinde ev sahipliği yapıyor. 2019’da Çin, “Hava Kirliliğini Yendi”; 2020’de Kolombiya, “Doğa Zamanı”; 2021’de Pakistan, “Ekosistem Restorasyonu”; 2022’de İsveç, “Yalnızca Bir Dünya” temalarıyla Dünya Çevre Günü’nün ev sahipliğini üstlendi. Bu yıl ise “Plastik Kirliliğini Yenmek” temasıyla Hollanda ve Fildişi Sahili ortak olarak Dünya Çevre Günü’nün ev sahibi. İki ülke de bu kapsamda, bir dizi etkinlik ve sosyal medya paylaşımıyla insanların ve dahi hükümetlerin plastik kirliliği konusundaki eylemlerinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatacak. Hükümetlerin ve işletmelerin plastik kirliliğiyle mücadele etmek için adım atmalarını talep edecek. Kampanya etiketi olan #BeatPlasticPollution kapsamındaki sosyal medya paylaşımlarıyla da plastik kirliliğine yönelik çözümlere odaklanılacak. Dünya genelinde dileyen herkes #BeatPlasticPollution ve #WorldEnvironmentDay etiketlerini kullanarak kampanyayı yayabilecek.

Rapordan öne çıkan tespitler

Gelelim Dünya Çevre Günü vesilesiyle ele almak istediğimiz BM’ye bağlı WMO’nun Dünya Meteoroloji Kongresi raporuna. WMO, erken uyarı hizmetlerinin 2027'nin sonuna kadar dünyadaki herkese ulaşmasını sağlamak amacıyla bu raporları düzenliyor. Rapor, çevre kirliliği ve küresel iklim değişikliğinin etkileriyle de şekillenen afetler konusunda, çok sayıda raporda olduğu üzere iç açıcı bir tablo ortaya koymuyor. Dört yılda bir düzenlenen Dünya Meteoroloji Kongresi için hazırlanan raporda, 1970-2021 yılları arasında yaşanan aşırı hava, iklim ve su kaynaklı afetlere odaklanılıyor. Raporda, afetler nedeniyle milyonlarca kişinin yaşamını yitirdiği ve trilyonlarca dolarlık ekonomik kayıp yaşandığı belirtiliyor. Rapordan öne çıkan bazı tespitler ve detaylar şöyle:

● 1970-2021 arasında 11 bin 778 doğal felaket yaşandı. Aşırı hava, iklim ve su kaynaklı afetler nedeniyle 2 milyondan fazla kişi yaşamını yitirdi ve bu felaketler 4,3 trilyon dolar tutarında ekonomik kayba yol açtı. Doğal felaketler nedeniyle ekonomik kayıplar artsa da gelişmiş erken uyarı sistemleri ve koordineli afet yönetimi sayesinde son 50 yıldaki can kayıpları azaldı.

● Dünya genelinde bildirilen ölümlerin yüzde 90'ı gelişmekte olan ülkelerde yaşandı. Yalnızca ABD, son 51 yılda dünya çapındaki ekonomik kayıpların yüzde 39'unu oluşturan 1,7 trilyon dolar tutarında zarar bildirdi. İlaveten az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada ülkeleri, aşırı doğa olayları nedeniyle orantısız maliyetlere maruz kaldı. 2020 ve 2021'de aşırı doğa olayları nedeniyle toplamda 22 bin 608 ölüm kayıtlara geçti. Ekonomik kayıpları artıran doğa olaylarının birçoğu fırtına kategorisinde yer aldı.

● Bölgesel dağılıma göre Afrika’da 1970-2021 arasında hava, iklim ve su kaynaklı aşırı doğa olaylarına bağlı bin 839 felaket kayıt altına alındı. Felaketler 733 bin 585 ölüme ve 43 milyar ABD doları ekonomik kayba yol açtı. Burada bildirilen ölümlerin yüzde 95’i yazık ki kuraklık nedeniyle meydana geldi. Afrika’da en fazla ekonomik kayba neden olan felaket, Mart 2019’daki Idai Tropik Kasırgası oldu. Bu tropik kasırganın Afrika’ya maliyeti 2,1 milyar dolar olarak duyuruldu.

● Son 51 yılda dünya çapında bildirilen tüm ölümlerin yüzde 47’si Asya’da meydana geldi ve tropikal siklonlar bildirilen ölümlerin en önde gelen nedeni oldu. Asya’da ise 3 bin 612 felaket, 984 bin 263 ölüm ve 1,4 trilyon dolar ekonomik kayıp yaşandı. 2008’deki Nargis Tropikal Kasırgası’nda 138 bin 366 kişi hayatını kaybederken, Bangladeş ise 281 felakete bağlı 520 bin 758 ölümle Asya’da en yüksek ölüm oranına sahip ülke oldu.

● Avrupa'da ise son 51 yılda dünya çapında felakete bağlı bildirilen ölümlerin yüzde 8’i meydana geldi. Aşırı sıcaklıklar bildirilen ölümlerin, seller ise ekonomik kayıpların önde gelen nedeni oldu. 166 bin 492 ölüme ve 562 milyar dolar ekonomik kayba neden olan bin 784 felaket yaşandı.

● ABD’de yaşanan ekonomik kayıpların çoğu, fırtınayla ilgili felaketlere ve daha spesifik olarak tropikal siklonlara bağlandı. Güney Amerika’da 943 felaket meydana geldi ve bunların yüzde 61’i sel felaketiydi. Buna bağlı olarak 58 bin 484 ölüm ve 115,2 milyar dolar ekonomik kayıp oldu. Kuzey Amerika, Orta Amerika ve Karayipler’de 2 bin 107 felaket, 77 bin 454 ölüm ve 2 trilyon dolar ekonomik kayıp kaydedildi. Son 51 yılda dünya çapında bildirilen ekonomik kayıpların yüzde 46’sı bu bölgede oluştu.

● Isıyı hapseden sera gazları ve doğal olarak meydana gelen El Niño olayı nedeniyle küresel sıcaklıklar önümüzdeki beş yıl içinde rekor seviyelere çıkabilir.

● 2023 ile 2027 arasındaki yıllık küresel ortalama yüzey sıcaklığı en az bir yıl boyunca yüzde 66’lık bir oranla sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde olabilir. Önümüzdeki beş yılın en az birinin ve bir bütün olarak beş yıllık dönemin kaydedilen en sıcak dönem olma olasılığı ise yüzde 98.

"Erken uyarı hayat kurtarır"

Raporda görüşlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, son dönemde yaşanan ve Myanmar ile Bangladeş'i etkileyen Mocha Kasırgası'na işaret ederek en savunmasız toplulukların hava, iklim ve suyla ilgili tehlikelerin yükünü üstlendiğini ifade etti. Geçmişte hem Myanmar'da hem de Bangladeş'te yüzbinlerce insanın aşırı doğa olayları nedeniyle yaşamını yitirdiğini anımsatan Taalas, günümüzdeki erken uyarı sistemleri ve afet yönetimi sayesinde en azından ölüm oranlarının azaldığını söylüyor.

Erken uyarı sistemleri afetlere müdahale konusunda risk yönetiminin en önemli boyutu olarak kabul ediliyor. Erken uyarı sisteminin dört ayağı bulunuyor:

1- Risk Tespiti

2- Uyarı ve İzleme

3- İletişim ve Bilginin Yaygınlaşması

4- Müdahale Kapasitesi

Bu sistemlerin birbiriyle uyumlu halde devreye alınması başarılırsa erken uyarı hayat kurtarıyor.

Ciddi boyutlarda afetlere ve kuraklığa yol açan iklim krizinin gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma yolundaki en önemli engel olduğu unutulmamalı. Bu yolun açılması için “erken uyarı sistemleri” gibi ne kadar argüman ya da yöntem varsa değerlendirilmeli. Çevreye, sulara dolayısıyla doğal döngüye zarar veren davranışlardan dönülmeli. Dünya ve üzerinde yaşayan canlı hayata bunu borçluyuz.

Bu bilinçle her gün Dünya Çevre Günü gibi olsun!

KAYNAKLAR

worldenvironmentday.global

unep.org

meteoroloji.org.tr

AA

2023’ün Dünya Çevre Günü ev sahibi “Plastik Kirliliğini Yenmek” temasıyla Hollanda ve Fildişi Sahili.
2023’ün Dünya Çevre Günü ev sahibi “Plastik Kirliliğini Yenmek” temasıyla Hollanda ve Fildişi Sahili.

Benzer İçerikler

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!