İklim krizi, dünya ve insanlık açısından gittikçe geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru ilerliyor. Dünyanın her geçen yıl ısınması, çok daha fazla sayıda ani ve zarar verici hava olaylarına, afetlere sebep oluyor. 2021 yılında da şiddetli hava koşullarının neden olduğu afetlerde ne yazık ki yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Afetlerin yol açtığı hasarlar sebebiyle de sigorta sektörü tarafından yüksek oranda ödemeler yapıldı.
İngiliz yardım kuruluşu Christian Aid, 2021 yılı verilerini baz alarak hazırladığı raporda, bu yıl dünyanın en pahalı 10 doğal afetinin toplam maliyetinin 170 milyar doları bulduğunu açıkladı. Kuruluş, rapordaki istatistiki bilgilerin çıkarımından 2021'deki en yıkıcı aşırı hava olaylarından bazılarının, iklim değişikliğine çok az katkıda bulunan daha yoksul ülkeleri vurduğunun da altını çiziyor. Rapora göre en çok mali hasara yol açan 10 afetin toplam hasar maliyeti, 2020 yılındaki doğal afet kaynaklı toplam hasardan 20 milyar dolar daha fazla. Toplam hasar maliyetinde geçen yıla göre yüzde 24 oranında artış var. Söz konusu felaketlerin tek başına sigorta endüstrisine olan maliyeti ise 1970'den bu yana dördüncü en yüksek maliyet. Söz konusu 10 felaketin en az binden fazla kişinin ölümüne ve bir milyon 300 bin kişinin yerinden edilmesine neden olduğu tahmin ediliyor. Bu yılın en maliyetli felaketi ise ağustos ayında ABD’nin doğusunu vuran ve yaklaşık 65 milyar dolarlık hasara neden olan Ida Kasırgası olarak kayıtlara geçti. Almanya ve Belçika'da temmuz ayında meydana gelen sel felaketi ise 43 milyar dolarlık kayıpla listede ikinci sıradaydı.
Christian Aid’i doğrularcasına kendi verilerini ve öngörülerini sunan küresel reasürans şirketi Swiss Re Enstitüsü, 2021’nin 1970 yılından bu yana en yüksek dördüncü doğal afet kaynaklı sigortalı kayıp yaşanan yıl olarak kayıtlara geçeceğini açıkladı. Dünya çapında meydana gelen doğal afetlerin neden olduğu sigortalı kayıplara dair öngörüsünü Aralık 2021’de açıklayan kuruluş, yıl sonu itibarıyla sigortalı kayıpların maliyetinin 105 milyar doları bulacağını duyurmuştu. Açıklanan bu rakam da 2020’ye göre yüzde 13’lük bir artış anlamına geliyor. Önceki 10 yıllık ortalamaya göre ise 30 milyar doların üzerinde bir maliyet demek.
Swiss Re’ye göre en yüksek kayıpların yaşandığı olaylara bakarsak ilk sırada üçüncü çeyrekte gerçekleşen Ida Kasırgası’nın yer aldığı görülüyor. Ida Kasırgası, 30 ila 32 milyar dolar sigortalı kayba yol açtı. Ida’dan sonra Uri kış fırtınası, 15 milyar dolarlık maliyetiyle sektör için yılın en maliyetli ikinci doğal afeti oldu. ABD’de Aralık 2021’de yaşanan fırtınaların neden olduğu yıkımın faturası ise henüz net değil. Bu zararların 2021 toplamındaki ekonomik ve sigortalı kayıp maliyetini yükseltmesi sürpriz olmayacak.
ABD dışında, 2021’de Avrupa’daki en yüksek sigortalı kayıp ise Almanya, Belçika ve yakın ülkeleri harap eden temmuz ayındaki sel felaketi sonrasında ortaya çıktı. Sel felaketi, 13 milyar dolara varan sigortalı kayba neden oldu. Bununla birlikte, bu sel olayından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam 40 milyar doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Avrupa’daki bu sel felaketi, bölge için 1970’ten bu yana en maliyetli doğal afet olarak kayda geçti. Aynı zamanda 2011’de yaşanan Tayland’daki sel felaketinden sonra dünyanın en yüksek sigorta kaybına yol açan ikinci doğal afetiydi. Türkiye, Çin ve Kanada’da yaşanan sel olayları da 2021 yılının en büyük doğal afetleri arasında yer aldı.
Haziran ayında Avrupa’da şiddetli fırtınalar da etkili oldu. Gök gürültülü sağanak yağışlar, dolu ve hortumlar çok sayıda ülkede mülklerde yaygın hasara yol açtı. Swiss Re’ye göre, bu olaydan kaynaklanan sigortalı kayıpların 4,5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Raporda doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıpların ise 2021’de 259 milyar doları bulduğuna vurgu yapıldı. Bu geçen yılın toplamına göre yüzde 20 artış demek. 2020’de doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar, 202 milyar dolardı.
Reasürans tarafında da işler değişebilir
İklim değişikliğinin etkilerindeki artışlar göz önüne alındığında, doğal afet kayıplarının büyümeye devam etmesinin muhtemel göründüğü ortada. Sigorta sektörü uzmanları, iklim değişikliğinden kaynaklanan şiddetli hava koşullarının neden olacağı endişe üzerine primlerin artması gerektiğini de vurguluyor.
Sektörün ABD’deki uzmanları, kasırgaları birincil tehlikeli afet olarak hasar riski en yüksek olan afetler arasında gösteriyor. Bu yönü sayesinde kasırgalar yakından izlenip modellenebiliyor. İkincil tehlike olarak kabul edilen orman yangını, çığ gibi afetlerde veri yetersizliği nedeniyle modelleme yapmak çok daha zor. Bundan dolayı da sektör riskleri doğru parametrelerde değerlendirmek açısından zorluk yaşıyor.
Amerikan kredi derecelendirme kuruluşu AM Best, doğal afetler sonucu yüksek düzeyde artan hasar ve maliyet tutarlarından dolayı reasürans fiyatlandırma ivmesinin gelecek yıl da devam edeceğini öngörüyor. Sektör için istikrarlı bir görünümün olduğunu belirten AM Best, fiyatlandırmanın 2022’ye kadar reasürörler için iyileşmeye devam etmesini bekliyor.
AM Best; reasürans fiyatlandırmasının iklimle ilgili daha yüksek hasar kayıpları ve sosyal enflasyon ve belirsiz bir ekonomik görünümden kaynaklanan sigortalama sorunlarıyla mücadele etmek için sertleşmeye devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Türkiye açısından görünüm
Yaşananların bir başka olumsuz yanı hasarları karşılayan sigorta şirketlerinin risklerinin de artıyor oluşu. Bu durum, doğal olarak sigorta şirketlerinin risk ortaklığı yaptıkları reasürans şirketleri ile ilişkilerine de yansıyor.
2022’de reasürans kapasitesinin daralmasını ve fiyatların artmasını bekleyen uzmanlar, “Reasürans fiyatlarında, 2022’de çift haneli fiyat artışlarına hazır olalım” diyor. Sebepler ise şöyle sıralanıyor:
- Pandeminin devam etmesi
- Küresel risklerdeki artış
- Türkiye ekonomisindeki belirsizlikler
- Türkiye’de yaşanan doğal afet sayısındaki artış
- Global reasürörlerin Türkiye sigorta piyasasına sağladıkları kapasitede azalma
- Global piyasalarda reasürans fiyatlarının artması
- Türk sigorta sektörünün global reasürörlerle ilişkilerini de olumsuz etkileyecek.
Bu sebeple 2022 yılında global reasürörlerden sağlanan kapasiteler daralırken yıllar boyunca düşen reasürans fiyatlarında durum tersine dönüyor. Gelişmiş ülkelerdeki reasürans pazarındaki fiyat artışları, Türkiye sigorta pazarına yansıyacağından reasürans dünyasının lider şirketlerinin sigorta şirketleri ile yapmış oldukları kader birlikteliği azalabilir. Uzmanların tek cümleyle beklentisi şöyle: “Doğal afetlerin artması, düşük faiz oranlarının devam etmesi ve artan enflasyon endişeleri 2022’de de fiyat artış trendini devam ettirebilir.”
KAYNAKLAR
Swiss Re ve AM Best 2021 yılına dönük sektör raporları
Christian Aid’in “Counting the cost 2021: A year of climate degradation” isimli raporu
sigortacigazetesi.com