Şişelenmiş sularda rastlanan nanoplastik nedir?

Şişelenmiş sularda rastlanan nanoplastik nedir?

Nature Communications’un araştırmasına göre 10 farklı markanın şişe suyunda nanoplastik parçacığa rastlandı. İnsan sağlığına etkileri araştırılan nanoplastiğe yakından bakıyoruz.

Bir süredir endişe yaratan konuların başında plastiğin insan sağlığına verebileceği zararlar geliyor. 2020 yılında yapılan bir araştırmada anne karnındaki bebekleri sarmalayan plasentada ilk kez mikroplastik parçacıklar bulunmuştu. Yurt dışında yapılan son araştırmalarda ise şişe sularında da nanoplastiğin bir türü olan ve kapaklarda, etiketlerde kullanılan polipropilene (PP) rastlandı.

Mikroplastiklerin çok daha küçük boyutlu bir alt kategorisi olan nanoplastikler, genellikle 100 nanometre ile 1 mikrometre arasında değişen çok çok küçük, gözle görülemeyen boyutlarda oluyor. Bu parçacıklar, endüstriyel alanda kullanılan ya da tüketicilere yönelik plastiklerin parçalanması veya ayrışması ile ortaya çıkabiliyor. Genellikle de kozmetik ürünlerinden, temizlik ya da ambalaj malzemelerinden ya da giysilerden gelebiliyor.

İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi’nden bir grup bilim insanının, Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırması ise nanoplastiklerin içme sularına kadar sızdığını gösterdi. Araştırmada ilk kez çift lazer kullanılan özel bir mikroskopla şişe suyundaki nanoplastikler incelendi. Bu yöntem sayesinde daha önce tespit edilemeyen çok küçük nanoplastikler de yakalanabildi.

10 farklı markanın şişe suyundan alınan bir litrelik örneklerde ortalama 247 bin adet nanoplastik parçacık bulundu. Bu parçacıkların büyük çoğunluğu, şişe kapakları ve etiketlerde kullanılan polipropilen (PP) adlı plastik türündendi. Bu nanoplastik parçaların sağlığa zararı hakkında henüz kesin bir açıklama olmasa da sonuç bir parça tedirginlik yarattı. 

Columbia ve Rutgers üniversitelerindeki araştırmacılar, partikül seviyelerinin litre başına 110 bin ila 400 bin arasında değiştiğini belirledi.
Columbia ve Rutgers üniversitelerindeki araştırmacılar, partikül seviyelerinin litre başına 110 bin ila 400 bin arasında değiştiğini belirledi.

Araştırmacılar, partikül seviyelerinin litre başına 110-400 bin arasında değiştiğini belirledi. Belirlenen parçaların boyutunun bir mikrondan küçük olan parçacıklar olduğu da açıklandı. Bu da demek oluyor ki insan saçı yaklaşık 83 mikrona denk gelirken suda 25 bin 400 mikron plastik tespit edildi. Önceki çalışmalar, 5 milimetreden daha az bir mikrona kadar değişen, gözle görülebilen mikroplastikleri incelemişti. Çalışma, şişelenmiş sularda mikroplastiklerden yaklaşık 10 ila 100 kat daha fazla nanoplastik bulunduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar tespit edilen nanoplastik parçaların sağlığa zararları konusunda ise detaylı araştırmalar yapılması konusunda hemfikir. Son tahlilde insanlar da dahil olmak üzere tüm memelilerin dokularına girdikleri bilinen nanoplastiklerin hücrelere verdiği zarar bir başka araştırmada incelenmeye muhtaç görünüyor. 

Nanoplastikler, toprakta birikerek bitkilerin sağlıklı büyümesini etkileyebiliyor, ayrıca tarım ürünlerinde kalıntı bırakabiliyor.
Nanoplastikler, toprakta birikerek bitkilerin sağlıklı büyümesini etkileyebiliyor, ayrıca tarım ürünlerinde kalıntı bırakabiliyor.

Nanoplastiklerin bilinen zararları nelerdir

Daha önce yapılan çok sayıdaki araştırma sonrası genel kabule göre nanoplastiklerin çevreye karşı bilinen birçok zararı bulunuyor.

Ekosistem etkisi: Nanoplastiklerin çevreye yayılması, sucul ekosistemlerde geniş kapsamlı etkilere neden olabiliyor. Planktonlar gibi temel besin kaynaklarını tüketen organizmalarda nanoplastik etki kalırsa ekosistemin dengeleri değişebiliyor. Sonuçta, bu durum balık popülasyonlarını ve diğer sucul organizmaları etkileyebiliyor.

Suda ve toprakta kirlilik: Nanoplastikler ne yazık ki su ve toprakta yaygın olarak bulunuyor. Sulama ve içme suyu kaynaklarında kirliliğe yol açan nanoplastikler, toprakta birikerek bitkilerin sağlıklı büyümesini etkileyebiliyora ayrıca tarım ürünlerinde kalıntı bırakabiliyor.

Biyolojik zarar: Nanoplastikler, sucul organizmalar tarafından solunduğu ya da yutulduğu zaman organizmaların sindirim sistemine zarar verebiliyor ve metabolizmayı bozabiliyor. Nanoplastiklerin hücre içine girmesi ve biyolojik fonksiyonları etkilemesi de mümkün.

Toksisite: Nanoplastiklerin kimyasal içeriğinin çevresel toksisiteyi etkilemesi de mümkün görülüyor. Özellikle nanoplastiklerin yüzeylerine tutunmuş olan kimyasallar, sucul organizmalara ve ekosistemlere zarar verebiliyor. Bu durum uzun vadede çeşitli sağlık sorunları konusunda yüksek risk demek.

Bu nedenlerle nanoplastiklerin çevreye ya da insana olan olan etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılması ve plastik kirliliğini azaltmak için önlemler alınması hayati öneme sahip.

KAYNAKLAR

tr.euronews.com

BBCTürkçe

Benzer İçerikler

Denizlerde seyahatin sürdürülebilir hali

Denizlerde seyahatin sürdürülebilir hali

Ya dünya için son şansımızsa?

Ya dünya için son şansımızsa?

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.