ABD’de sigorta sektöründe felaket daralması

ABD’de sigorta sektöründe felaket daralması

İklim değişikliği etkisiyle ortaya çıkan olağanüstü doğa olayları, felaketlerle başı dertte olan ABD’deki sigorta şirketlerini iklim krizi bağlantılı sigorta kapsamlarını daraltmaya itiyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) küresel iklim değişikliğinin yol açtığı felaketlerden en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. Her yıl iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava koşulları sebebiyle ülkede etkili olan orman yangını, kasırga, fırtına ya da sellerin neden olduğu maliyetler en çok da sigorta şirketlerini zorlamaya başladı. Bunun en önemli göstergesi de ülkedeki önemli sigorta şirketlerinden gelen açıklama oldu.

The Washington Post’ta yer alan bir habere göre ABD’nin en büyük beş konut sigortası kurumu Allstate, American Family, Nationwide, Erie Insurance Group ve Berkshire Hathaway, düzenleyici kurumlara bir açıklama yaparak iklim krizinin neden olduğu aşırı hava koşulları nedeniyle bazı bölgeleri sigorta kapsamı dışında bırakmak zorunda kaldıklarını ve afet konusundaki sigorta kapsamlarında değişikliklere gideceklerini kaydetti. Yine de bazı hava olayları karşısında sigorta koruması, bu yeni düzenlemenin dışında tutuldu ancak aylık primler ve kesintiler artırıldı. 

Sigorta şirketleri, ABD kıyı şeridi boyunca kasırgaların ve fırtınaların neden olduğu hasarı karşılamayacaklarını da duyurdu.
Sigorta şirketleri, ABD kıyı şeridi boyunca kasırgaların ve fırtınaların neden olduğu hasarı karşılamayacaklarını da duyurdu.

Sigorta şirketleri “doğal afetlere karşı daha savunmasız hale geldikleri” gerekçesiyle bazı bölgelerdeki konut koruma poliçelerini iptal etme yolunda olduklarını da duyurdu. Bakıldığında çoğu şirketin konut sigorta kapsamı sadece bir yıllık. Bu nedenle sigorta şirketleri, bir yıldan uzun süre boyunca poliçeleri devam ettirmek zorunda değil. Ortak açıklamalarıyla dikkat çeken büyük sigortacılar aynı zamanda ABD kıyı şeridi boyunca kasırgaların ve fırtınaların neden olduğu hasarı karşılamayacaklarını da duyurdu ki bu da son derece ciddiye alınması gereken bir karar olarak dikkat çekti. Bu kadar da değil! ABD Ulusal Sigorta Komiserleri Birliği tarafından yürütülen bir ankete göre ise -henüz resmileşmese de- şirketler orman yangınları bölgesindeki mülkleri de sigorta kapsamı dışında tutacak.

Madalyonun diğer tarafına baktığımızda, bir zamanlar doğal afetlere karşı güvenli olduğu düşünülen bazı yerlerde yaşayan vatandaşlar da artık küresel ısınmanın etkileriyle beraber doğal afetlere maruz kalma riskiyle karşı karşıya. Ancak aynı vatandaşlar bir yandan da sigorta korumasını kaybetme tehlikesi yaşıyor.

Bu noktada ünlü “tavuk mu yumurtadan; yumurta mı tavuktan?” paradoksuna benzer bir hal ortaya çıkıyor. İklim krizinin yarattığı riskler yüzünden sigorta gerekli, zorunlu hale geliyor ancak aynı zamanda sigortaya ulaşmak çok daha zorlaşıyor. 

ABD’li sigortacılar yüksek maliyetler nedeniyle kasırga ve orman yangını gibi felaketlere karşı müşterilerini koruma konusunda kapsam değişikliğine gidiyor.
ABD’li sigortacılar yüksek maliyetler nedeniyle kasırga ve orman yangını gibi felaketlere karşı müşterilerini koruma konusunda kapsam değişikliğine gidiyor.

Bu açıdan bakılınca ABD’li mülk sahiplerinin yaşadığı iklim krizi kaynaklı felaketler, sigorta şirketlerinin de ne denli yeni zorluklarla karşı karşıya kaldığının da ispatı. Sonuçta iklim değişikliği, sigorta sektörünün maruz kaldığı riskleri önemli ölçüde artırıyor. Bundan ötürü büyük ve güçlü sigorta şirketleri yeni politikalar geliştirmek zorunda kalıyor. İklim değişikliği sebebiyle öngörülemezlikte artış söz konusu. Aşırı hava olaylarının sıklığı, yoğunluğu, kapsamı ve süresi çok değişken olunca reasürans sektörü tarafından kullanılan olasılık dağılımları da kötü yönde etkileniyor. Böyle olunca sigorta şirketlerine sigorta sağlayan reasürans şirketleri de iklim değişikliğinin yıkıcı gelişmelerinden payını alıyor. Reasürans şirketleri daha fazla hasar maliyeti ödemek zorunda kalırsa sigortacılar da daha yüksek prim ödüyor. Tam bir domino etkisi…

Risk değerlendirmesinin finanse edilmesi; iklim değişikliğine karşı savunmasız olanlara yardımcı olmak için risk önleme, azaltma ve transfer çözümlerinin uygulanmasını sağlamak gerekiyor ki uzmanlara göre bunun için entegre bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu su götürmez. Hal böyle olunca da gözler yasal düzenlemelere çevriliyor. Hükümetlerin bu konudaki yasal düzenlemeleri, iş kurma hakkı, risk çeşitleri, tüketicinin korunması ve reasürans gibi konuları kapsıyor.

Doğal afetlerin ardından kayıpları karşılamak için sadece sigortaya güvenmektense, doğal afetlerden kaynaklanan zararı önceden önlemek genellikle daha ekonomik bir çözüm olarak görülüyor. Farklı bir anlatımla önleyici sigortacılığın tüm imkanlarını iklim krizinin neden olabileceği felaketler çerçevesinde mümkün olduğunca uyarlamak ve uygulamak. Bu anlayışla sigorta sektörü iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasında da aktif rol oynayabilir. Örneğin doğru bir biçimde tasarlanmış sigorta programları ile iklimle ilgili felaketlerin olasılığını azaltan eylemleri desteklemek ya da sigortacılığı çevreci ve sürdürülebilir kılmak gibi…

Elbette bu önlemler tek başına yetersiz kalabilir. İklim değişikliği hususunda büyük ölçekli risklerin azaltılması ancak kamu projeleriyle, hükümetlerin müdahaleleriyle mümkün. Bu nedenle de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerinin iklim değişikliği sigortası sağlamada öncü bir rol üstlenmesi de sigorta dünyası açısından son derece destekleyici olabilir.

KAYNAKLAR

finansgundem.com

Benzer İçerikler

Sigorta sektörü küresel risk etkisinde

Sigorta sektörü küresel risk etkisinde

Corpus Sigorta Podcast Serisi 14. Bölüm - Yapay zekanın sigorta sektöründe kullanımı

Corpus Sigorta Podcast Serisi 14. Bölüm - Yapay zekanın sigorta sektöründe kullanımı

Girişimcilik ve sigorta ilişkisi

Girişimcilik ve sigorta ilişkisi

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.