2020 yılında yaşanan salgın, ekonomik durgunluğu beraberinde getirince, yatırımcılar güvenli liman arayışına başladı. Bu noktada (şu sıralar altın değer kaybetse de) altın ve gümüş en çok ilgi gören, konuşulan ve tartışılan emtialar oldu.
Troy Kıymetli Maden Raporu’nda 2021 yılına dair bu konudaki değerlendirmeler dikkat çekiciydi. Raporda, “Küresel büyümede yaşanacak toparlanma emtiaya olan talebi artıracaktır. Artan taleple birlikte emtia fiyatları açısından 2021 pozitif bir yıl olacak. Böylece 2020 yılı pandemi ortamının güvenli limanları olarak öne çıkan altın ve gümüş, 2021 yılında da bu görevlerini üstlenmeye devam edecek” tespiti öne çıkıyordu.
Akademisyen, ekonomist ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin ile söyleşimizde hem Troy Kıymetli Maden Raporu’nu hem de son dönemdeki hareketleriyle dikkat çeken altın ve gümüşü ele aldık. Raporda öne çıkan diğer değerli madenlerin durumunu, borsaya olan ilgiyi ve doların gidişatını, dolar yatırımcısının hâletiruhiyesini konuştuk. Prof. Alkin, yatırımcılara tüm yatırım araçları için önemli tüyolar da verdi.
Troy Kıymetli Maden raporunda 2020 yılı pandemi ortamının güvenli limanları olarak öne çıkan altın ve gümüşün, 2021 yılında da bu görevlerini üstlenmeye devam edeceği belirtiliyor. Siz bu değerlendirmeye katılıyor musunuz?
Bu tespite kısmen katılıyorum. Altın ve gümüş, piyasalarda tasarruf emtiası olarak öne çıkıyor. Gümüş biraz daha endüstriyel, altın ise yatırımcı kafasıyla yapılan bir yatırım tarzı gibi görünüyor. Önümüzdeki dönem, gümüş ve altın arasında bir yarış söz konusu. Her ne kadar aradaki parite kapanıyor gibi gözükse de bunların birbirlerinden ayrık seyredeceğini sanmıyorum. Fakat şu sıralar gümüş çok iyi gidiyor. Bunun sebebi de ABD’de piyasalarda türbülanslar olması. Burada gümüşte açığa satış yapanları sıkıştırıyorlar. Dolayısıyla bu sıkışma esnasında zarar eden kurumlar, alım yönünde pozisyon kapatmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla bugünkü anormalliği bir kenara bırakmak lazım. Diğer endüstriyel emtiaya da altın ve gümüş kadar büyük rağbet olacağını; bakır ve nikelde yükselişlerin altın ve gümüşü aratmayacak kadar artacağını tahmin ediyorum.
Altın özelinde derinleşirsek şu sıralar değer kaybetse de 2020’nin en çok kazandıranlarından oldu. 2021 için altında nasıl bir grafik bekliyorsunuz?
Türkiye’de herkes altın alsa bile bunun altın fiyatları üzerinde etkili olmayacağını söylemem lazım. Altın fiyatları, yurt dışındaki ons fiyatı ve Türkiye’deki dolar kuruyla çarpılarak bulunuyor. Türkiye’deki yatırımcının altına ilgisinin artması ya da azalmasının altın fiyatları üzerinde etkisi yok. Altın yatırımcılarının yurt dışındaki ons fiyatını ve dolar kurunu yan yana ve yakından takip etmesi gerekir. Altın ciddi bir ralli yaptı, 2 bin doları geçti. Şimdi dinlenme sürecinde. 1870 ve 1890 dolarda duran iki önemli direnci var. Bunları aşmadıkça bin 900 dolar üzerinde tutunması zor gözüküyor. Bir ter atma süreci içindeyiz. Çok sıkışmıştı grafik. Aşağı doğru gitmişti, oradan toparlandı ama toparlanmalar zayıf gözüküyor. 2021 yılında altında çok büyük ataklar hemen olmayacak. Gümüşteki gidişi şu an göremiyoruz ama altınla ilgili bekleyip görmemiz gerekiyor.
“ABD GÜMÜŞ KONUSUNDA HASSASTIR”
2020’de şaşırtmaya başlayan ve 2021 başında rekora imza atan bir diğer maden de gümüş oldu. Raporda 2021 yılında da gümüşün durmaksızın yoluna devam etmesinin beklendiği belirtiliyor. Gümüşün bu çıkışının ardında ne gibi yatırımcı davranışları ve piyasa şartları söz konusu? Altına alternatif mi aranıyor?
ABD hükümeti, Roosevelt’ten bu yana gümüşle ilgili hassastır. Gümüş fiyatlarını, o istediği zaman yükseltir. ABD hükümetinin Amerikan bankaları üzerinden seyrine müdahil olduğu gümüşün hızlı yükselişiyle ilgili bir uzlaşının, konsensüsün sağlandığını düşünmüyorum. Şu anki hareketlerin spekülatif ve konjonktürel olduğunu düşünüyorum.
Raporda Centilmenler Kulübü’nün ilgi alanı platin ve paladyuma da değiniliyor. Paladyumla ilgili olarak “2021 yılında toparlanacak olan küresel büyümenin yanında otomotiv sektöründeki büyümenin de etkisiyle paladyumun da pozitif bir yıl yaşayacağı beklentisini taşıyoruz” deniyor. Paladyum yatırımcısına siz neler söylersiniz?
Evet, şimdi platin ve paladyum biraz daha endüstriyel. Paladyum hibrit araç teknolojilerinin en önemli madenlerinden bir tanesi. Yavaş yavaş hibrit araçlardan full elektrikli araçlara doğru gidiyoruz. Bu elektrikli araç furyası arttıkça paladyuma ilgi azalabilir. Paladyum sadece hibrit araçlarda kullanılmıyor ama en çok kullanıldığı alan burası. Hibritten tamamen elektrikli araçlara geçiş de paladyumun fiyatını etkileyecektir.
Platin için de raporda, “Dünyanın 2030 yılı yeşil ekonomi vizyonu arayışında önemli bir kahraman olacak. Yakın gelecekte hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin başkahramanlarından biri olarak yerini alabilir” deniyor. Platinin geleceğini siz nasıl görüyorsunuz?
Doğru ama orada da (hidrojen yakıt hücresi teknolojisindeki kullanımında) karbon salınımı söz konusu. Eskisi kadar çok kullanılacağını zannetmesem de platin ve paladyumdan kolay kolay vazgeçilmeyecek. Çıkışlarının büyük kısmını yaptılar, şimdi diğer kıymetli maden metalle birlikte hareket ederler. Bunlar, kıymetli maden ve metallerin tamamında bir hareket olursa hareketlenirler.
Son dönemde borsaya da ilgi arttı. Yeni bir yatırımcı profili olduğunu söyleyebilir miyiz? Uzmanlar borsanın kazandırabileceği gibi kaybettirme riskinin de olduğuna dikkat çekiyor.
Yeterince sabreden yatırımcı borsadan her zaman kazanır. Kısa vadeli bir yatırım mecrası olarak bakmam buraya. 1991 yılında halka arz edilmiş olan birçok güçlü şirketin hissesi bugün dolar bazında 30 katın üzerinde para kazandırmıştır. Küçük bir parayı koyan servet elde etmiş. Kısa vadeli bakıp da günlük fiyat hareketlerinin heyecanına kapılarak alım-satım yapanlar zarar edecektir. Hisse senetlerini doğru seçmek ve gereken sabrı göstermek lazım. Borsa İstanbul’da güçlü hisse senetleri çerçevesinde yapılan bir portföyün uzun vadede doların üzerinde kâr getireceğini söyleyebilirim.
Doların gidişatını herkes merak ediyor. Ortak soru da “7 TL’nin altına iner mi?” Bununla birlikte, dolar alım-satımı konusunda nasıl bir izlenmesini önerirsiniz?
Doların inmesi ya da çıkması önemli değil. Önemli olan dolar indiğinde ya da çıktığında insanların ne yaptığı. Türkiye’de ekonomideki kırılganlıklar, cari işlemler açığı, rezervlerimizin ekside olması, döviz borcumuzun milli gelire olan oranının yüzde 60’a yaklaşmış olması, hayatımızı dövize endeksli yaşadığımız gibi önemli gerçekler var. Türkiye’de bazı zamanlar döviz düşer, doğrudur. Tecrübeli kişiler az önce saydığım parametrelerde bir değişim yoksa yavaş yavaş toplarlar (alım yaparlar). Döviz düşünce alım yapmak onları mutlu eder. Altın dahil birçok yatırım aracı sat ve al fırsatı verdi. Vermedi diyen yalan söyler ya da kördür. Dolar da al-sat kadar sat-al fırsatı vermiştir. Özetle tüm yatırım araçlarında kâr etmek için yeterince akıllı ve sabırlı olunmalı. Ayrıca yatırımın mutlaka hedef alış ve satış fiyatları olmalı. Hedefi olmayan bir yatırımın kâr ettireceğini düşünmüyorum.
Dikkat: Bu içerik bir yatırım tavsiyesi değildir.