AI (Artificial Intelligence) Türkçesiyle “Yapay Zekâ”, günümüz dünyasında hemen her alanda kritik bir öneme sahip. Havacılık endüstrisi açısından ise yapay zekâ ve makine öğrenmesi, konuşma özellikleri ve gelişmiş güvenlik gibi özellikler çoktan öne geçti. Havacılık sektörü için yapay zekâ destekli tasarlanan havalimanları artmaya ya da halihazırdaki havalimanlarına yapay zekâ enjekte edilmeye başladı. Dünyanın önde gelen havalimanı şirketleri de uzun zamandır işletme verimliliğini artırmak, pahalıya mal olan hatalardan kaçınmak ve müşteri memnuniyetini yükseltebilmek amacıyla yapay zekâdan yararlanıyor. Peki havacılıkta yapay zekâ nerelerde, hangi alanlarda kullanılıyor?
Yapay zeka ve alt dallarının kullanımı
Genel olarak baktığımızda havacılık sektörünün birçok alanında yapay zekâ ile karşılaşmamız mümkün. Yapay zekânın alt dallarının sayısı giderek artıyor. Bunlardan bazıları yapay sinir ağları, uzman sistemler (expert systems), makine öğrenmesi (machine learning), bulanık mantık (fuzzy logic), doğal dil işleme (natural language processing) ve robotik sistemler olarak sıralanabilir.
Yapay Zekanın Alt Dalları
Yapay Sinir Ağları: Havalimanlarında yapay sinir ağı kullanımına örnek olarak parmak izi okuma, yüz ve ses tanıma ile rota belirleme verilebilir. Havacılığın birçok alanındaki karmaşık görünen sorunların çözüme kavuşturulabilmesi de yapay sinir ağları sayesinde mümkün olur. Örneğin bu teknoloji yardımıyla uçaklar için yedek parça talebinin tahmin edilmesi; uçuş sırasında kanatta ve kuyrukta oluşan uçak içi yüklere bağlı etkilerin analizi yapılabilir.
Uzman Sistemler: Uçak bakımları sürecinde, havalimanı pistlerinin deformasyonunun tespitinde fayda sağlayan Uzman Sistemler; tanı, analiz, izleme, danışma, fikir verme, plan gibi pek çok konuda kullanılıyor. Daha açık bir anlatımla kişiye tavsiyede bulunma, kişiyi yönlendirme ve destekleme, insanı temsil etme, bir çözüm elde etme, sorunun teşhisi, sonuçların tahmini gibi çözüm önerileri sunabilir.
Bulanık Sistem Teknolojisi: Bu teknoloji sayesinde havalimanlarında yolculuk tahminlemesi yapmak yani hangi noktaya kaç yolcunun seyahat etmek isteyeceğini tahmin etmek mümkün oluyor. Çeşitli insansız hava araçlarının kontrol ünitelerinde de kullanılan sistemle navigasyon fonksiyonlarının gerçekleştirilmesine de yardımcı oluyor.
Makine Öğrenmesi (Machine Learning): Birçok yerde karşımıza çıkan makine öğrenmesi, online çalışan birçok uygulamanın kullandığı bir teknoloji. Telefon ya da bilgisayarınızda karşınıza çıkan reklamlar, film ve dizi platformlarının size özel sunduğu öneriler makine öğrenimi sayesinde saptanıyor. Şirketler ellerindeki mevcut verilere göre sizin nelerden hoşlanacağınızı tahmin edip ona göre karar veriyor. Havacılık sektörüne gelindiğinde ise türbülans analizinde; terminal içinde ve dışında insanların, yer hizmeti araçlarının ve uçakların fiziksel konumlarının takibinde kullanılabiliyor. Uçuş zamanlarındaki aksamaların bilinmesi, uçuşa ne kadar yolcunun geleceğinin tahmini, yolcu yükünün olasılıkları makine öğrenmesi ile tahmin edilebiliyor.
Robotik Sistemler: Havalimanlarında bu alandaki uygulamalar sıklıkla karşımıza çıkıyor.
- Robotik Kiosklar: Havaalanlarındaki akıllı check-in kioskları, yoğun veya kalabalık alanlara otonom olarak ve ekipler halinde hareket eder.
- Otonom Elektrikli Süpürgeler: Havaalanında karşımıza çıkan temizleme robotu, ışık sensörlü büyük elektrikli süpürgelerdir. Temizleme robotunun en önemli özelliği, kendi veri tabanına yüklü havaalanının haritasını kullanarak temizlik için en iyi rotayı seçebilir.
- Güvenlik Robotları: Yolcuların fotoğraflarını çekebilen yüz tanıma yazılımına sahip bu robotların bir başka faydası da kayıp yolculara yön verebilmesi ve hava kalitesini kontrol edebilmesi. Şüpheli hallerde bu robotlardan bazıları -kontrol odası memurundan onay aldığı takdirde- elektroşok silahlarını etkinleştirebiliyor.
- Yolcu Rehberlik Robotu: Bu robotlar, yolcuları kalkış kapılarına yönlendirmeye yardımcı oluyor. Hızını yolcuların hızına göre ayarlayan rehber robotlar, engellerden kaçınır ve yolcuları kalkış kapılarına kalan mesafe hakkında bilgilendirir.
- Garson Robotlar: İnsansı garson robotlar, yolculara yiyecek ve içecek seçimleri hakkında tavsiyelerde bulunmanın yanı sıra havalimanı terminal kapılarına, tuvaletlere ve bagaj talebine yön vermek üzere çalışıyor.
Yapay zekâ ile şekillenen havalimanları
İstanbul Havalimanı: Akıllı havalimanları arasında ödüllü İstanbul Havalimanı dikkat çekiyor. 2020 yılında, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen "16th ACI Europe Awards" kapsamında "Dijital Dönüşümde Avrupa'nın En İyi Havalimanı" ödülüne layık görülen İstanbul Havalimanı’nda yapay zeka, iş süreçlerinin her noktasında kullanılmış. Özellikle check-in bölgesi, tuvalet ve ibadethanelerde yoğunluk kontrolü, yapay zeka donanımlı sensörler sayesinde yapılabiliyor. Ekip ve kaynak yönetimi buna göre düzenleniyor. Havalimanındaki dokuz bin güvenlik kamerasından 248’inin yüz tanıma özelliği bulunuyor. Bagajlarını bırakan ve şüpheli hareket sergileyen kişiler anında tespit edilebiliyor. Ayrıca hizmet, güvenlik ve temizlik robotları olmak üzere üç farklı robot ekibi görevde.
Shenzhen Bao'an Uluslararası Havalimanı: Çin’in en yoğun havalimanlarından Shenzhen Bao'an da yapay zekayla donatılmış. Doctor Who dizisindeki Dalek’lerin tasarımından esinlenilen Anbot isimli robotlar havalimanının güvenliğinden sorumlu. Gelişmiş bir yüz tanıma teknolojisine sahip olan Anbot, dört adet yüksek çözünürlüklü kameraya sahip ve devriye olarak gezerken havaalanındaki herkesin yüzünü fotoğraflıyor. Robot, polis veri tabanı üzerinde fotoğraflar aracılığıyla tarama yapabiliyor. Şüpheli bir durum olduğunda güvenlik merkezine haber veriyor. Yolcular uçağa yüz tanıma teknolojisi sayesinde bilet kontrolü olmadan alınıyor.
San José Uluslararası Havaalanı: ABD San Francisco'da bulunan ve "Silikon Vadisi'nin havalimanı" olarak anılan San José Uluslararası Havalimanı, inovasyon ve teknoloji kullanımı konusunda hayli iddialı. Güney Kore'de geliştirilen Future Robot, kısa adıyla FURO teknolojisini kullanan ve mimik yapabilen robotlar dokunmatik ekranlarıyla ortalıkta geziyor. İnsanların göz temasını algılayarak yolcuların duygu durumlarını anlayabilen robotlar İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Japonca, Mandarin Çincesi ve Almanca olmak üzere altı dilde servis verebiliyor. Tüm uluslararası uçuşlarda yüz tanıma sistemi kullanılıyor.
Abu Dabi Uluslararası Havaalanı
Abu Dabi Uluslararası Havalimanı (AUH), ConvergentAI ile ortaklaşa geliştirilen ve yapay zeka tarafından desteklenen ‘Akıllı Seyahat’ sistemini uyguluyor. Amaç, yapay zeka sayesinde kuyrukları kısaltmak ve havalimanındaki süreçleri düzene sokmak. Yolcular açısından daha sorunsuz ve daha kusursuz bir yolcu deneyimi sunmak. Yapay zeka sayesinde özel uçak, hava kargo, hava ambulans gibi hizmetlerde verimliliğin artması hedefleniyor.
Europol, IATA ve benzeri havacılık otoritelerinin her yıl yayımladığı raporlarda da yapay zekâ ve bağlı teknolojilerin yaygınlaşacağı konusunda ayrıntılı tahminler paylaşılıyor. Havacılık sektörü kuşkusuz, yapay zeka, nesnelerin interneti ve sanal gerçeklik gibi yeni teknolojileri kullanarak, gelir yönetimi, kestirimci bakım, uçuş tarifesi ve daha birçok konuda büyük avantajlar sağlamaya devam edeceğe benziyor. Gelişen teknoloji ile yakın gelecekte, savaş uçaklarından yolcu uçaklarına kadar pek çok hava taşıtını yapay zekâlı pilotların kullanıldığını bile görebiliriz.
KAYNAKLAR
herkesicinhavacilik.com
acperpro.com
Anadolu Ajansı