Çalışan hareketliliğinin artıları ve eksileri

Çalışan hareketliliğinin artıları ve eksileri

Aon’un son raporuna göre artan fiyatlar ve yetenek açığı, uluslararası firmalarda çalışan mobilitesi için temel sorun olmaya devam ediyor.

Günümüz iş dünyasında söz sahibi olan uluslararası şirketlerin insan kaynakları açısından, çalışan mobilitesi ya da hareketliliği giderek daha fazla önem kazanıyor. Risk Sermayesi ve İnsan Sermayesi alanında profesyonel hizmetler sunan Aon’un konuya dair yaptığı araştırma da haraketlilik konusunda birçok fikir veriyor. Bu açıdan bakıldığında Aon Uluslararası Çalışan Mobilitesi Raporu, yüzde 82'si EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki küresel ve uluslararası işletmelerin coğrafi operasyonlarını bölmek için kullandıkları bir etiket) bölgesinde yer alan 37 ülkede insan hareketliliğinin değişen doğasını gösteren bir kaynak.

Rapordan öne çıkanlar

Rapora göre enflasyon ve artan fiyatlar ile yetenek açığı, uluslararası firmalarda çalışan mobilitesini etkileyen iki temel faktör olarak öne çıkıyor. İş seyahatlerinin kademeli olarak pandemi öncesi seviyelere döndüğü, hatta bu seviyeleri aşmaya başladığı da aktarılıyor. Çalışan hareketliliğini destekleyen politika ve uygulamalar da büyük ölçüde siyasi istikrarsızlık, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) politikaları, sektöre özgü ihtiyaçlar ve ortaya çıkan roller nedeniyle ciddi manada ve temelden değişiyor.

Aynı raporun 2023 yılında yayımlanan versiyonunda ikinci sırada yer alan enflasyon ve fiyat artışları, 2024 yılı raporunda katılımcıların yüzde 51’i tarafından en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Enflasyon ve fiyat artışlarının ilk sıraya yerleşmesi hem tüketicileri hem de işletmeleri etkileyen geniş ölçekli ekonomik endişeyi de yansıtıyor.

2024'te ikinci sıraya gerilemesine rağmen, yetenek açığı da küresel çalışan mobilitesini etkileyen önemli bir öncelik. Katılımcıların yüzde 49’u esnek bir iş gücü oluşturmaya çalıştıkları için yetenek açığının stratejilerini etkileyebildiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 22’si ise siyasi istikrarsızlığın ve bundan doğan sonuçların küresel çalışan mobilitesini etkilediğini kaydediyor. Çalışanlar açısından yan haklar çok daha fazla önem kazanmaya başladı. Çalışanların yüzde 18’i kendilerine sunulan yan hakların, çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ve aidiyet stratejilerini desteklemesini bekliyor.

Mobil çalışanların getirdiği kültürel çeşitlilik, iş ortamında kapsayıcılığı artırarak, şirketlerin çeşitlilik ve eşitlik hedeflerine katkı sağlıyor.
Mobil çalışanların getirdiği kültürel çeşitlilik, iş ortamında kapsayıcılığı artırarak, şirketlerin çeşitlilik ve eşitlik hedeflerine katkı sağlıyor.

Çalışan mobilitesinin artıları ve eksileri

Bu denli önem atfedilen çalışan hareketliliğinin olumlu ve olumsuz yönlerine bir arada bakmak konuyu daha doğru bir düzlemde ele almayı kolaylaştırabilir.

Önce çalışan mobilitesinin artılarına bir bakalım.

Küresel yeteneğe erişim: Aon’un raporuna göre yetenek açığının artması şirketlerin küresel ölçekte yetenek avcılığına yönelmesine sebep oldu. İşte bu noktada çalışan mobilitesi de şirketlere uluslararası pazarlardan yetenek çekme olanağı sunuyor. Böylece farklı ülkelerden gelen çalışanlar, organizasyonlara yeni bakış açıları ve inovatif yaklaşımlar kazandırıyor. Bu durum, özellikle özel becerilere ihtiyaç duyan sektörlerde kritik bir öneme sahip.

Gelişen kültürel farkındalık ve kapsayıcılık: Raporda, çalışanların şirket yan haklarında çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ve aidiyet değerlerinin desteklenmesi konularında destek beklediğine dikkat çekiliyor. Mobil çalışanların getirdiği kültürel çeşitlilik, iş ortamında kapsayıcılığı artırarak, şirketlerin çeşitlilik ve eşitlik hedeflerine katkı sağlıyor.

Esneklik ve çalışma şekillerinin yeniden tanımlanması: Aon raporuna göre, şirketlerin yüzde 62’si kısa süreli uzaktan çalışmaya olanak tanıyor. Bu durum iş-yaşam dengesinin korunmasına katkı sağlıyor. Uzaktan çalışma ve kısa süreli iş seyahatlerinin (bleisure, workcation) artışı, iş ve kişisel yaşam dengesini sağlamak isteyen çalışanlara yeni fırsatlar sunuyor. Bu esneklik, iş verenlerin kendilerine yetenek çekme konusundaki gücünü artırıyor.

Yetenek yönetiminde rekabet avantajı: Uluslararası çalışan mobilitesine odaklanan şirketler istikrarlı büyümeyle beraber iş gücünde esnekliğe de ulaşabiliyor. Rapora göre Aon’un raporunda belirtildiği gibi, çalışanların çeşitlilik ve kapsayıcılık odaklı talepleri şirketlerin yan hakları ve politikalarını revize etmesine yol açmıştır. Bu tür dinamik politikalar, şirketlere uzun vadede rekabet avantajı sunmaktadır.

Aon’un raporuna göre 2024'te katılımcıların yüzde 22’si siyasi belirsizliklerin çalışan hareketliliğini etkilediğini belirtiyor.
Aon’un raporuna göre 2024'te katılımcıların yüzde 22’si siyasi belirsizliklerin çalışan hareketliliğini etkilediğini belirtiyor.

Çalışan mobilitesinin eksileri

Çalışan mobilitesinin eksileri ise şöyle:

Enflasyon ve artan maliyetler: Raporun da ortaya koyduğu gibi, enflasyon ve artan maliyetler, çalışan mobilitesini olumsuz etkileyen en büyük zorluklardan biri. Uluslararası görevlendirmeler, konaklama, sağlık sigortaları ve yaşam maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle firmalar için önemli bir maliyet yükü getiriyor. Bu durum, özellikle operasyonlarını genişletmek isteyen ancak bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya olan firmalar için önemli bir dezavantaj.

Mevzuata uyum zorluğu: Ülkelerin seyahat ve çalışma kurallarının karmaşıklaşması, çalışan mobilitesinde uyulması gereken yasal yükümlülükleri artırıyor. Aon raporunda, şirketlerin mevzuat uyumluluğu konusunda artan bir zorlukla karşı karşıya olduğu vurgulanıyor. Uluslararası görevlendirmelerde ortaya çıkan bu uyumluluk talepleri, süreçleri uzatıp maliyetleri artırıyor.

Siyasi istikrarsızlık ve güvenlik problemleri: Siyasi istikrarsızlık, küresel çalışan mobilitesini olumsuz etkileyen önemli bir faktör. Aon’un raporuna göre, 2024'te katılımcıların yüzde 22’si siyasi belirsizliklerin çalışan hareketliliğini etkilediğini belirtiyor. Çalışanlar, bazı bölgelerdeki güvenlik riskleri nedeniyle de uluslararası görevlere sıcak bakmayabilir. Bu nedenle firmalar operasyonlarını bu bölgelerde sınırlandırabilir.

Esneklik ve iş sigortası yükü: Çalışanların kısa süreli uzaktan çalışması, iş ve kişisel zamanın ayrımı gibi konulara net bir çerçeve getirilmesini gerektiriyor. Bu da işverenlerin sigorta yüklerini artırıyor. İş seyahatleri ve uzaktan çalışma politikalarını karmaşık hale getiriyor. Raporda da "bleisure" (iş ve eğlence amaçlı seyahatin birleşimi) ve "workcation" (çalışırken dinlenme) uygulamalarının artışıyla iş verenlerin iş seyahati sigortaları kapsamında yeni çözümler aradığına dikkat çekiliyor.

Son söz olarak Aon'un 2024 Uluslararası Çalışan Mobilitesi Raporu, mobilitenin şirketler için avantajlar sunduğu kadar bir dizi zorluk da barındırdığını ortaya koyuyor. Enflasyon, yasal uyumluluk ve siyasi riskler, iş gücünün küresel ölçekte hareketini sınırlayan unsurlar olarak öne çıkıyor. Küresel yeteneğe erişim, esnek çalışma fırsatları ve kültürel farkındalık ise çalışan mobilitesinin kazandırdığı önemli avantajlar arasında. Bu nedenle, şirketlerin bu hareketliliği, stratejik ve esnek bir biçimde yönetmeleri, artan zorluklar karşısında daha dayanıklı politikalar geliştirmeleri önemli ve stratejik adımlar olarak öne çıkıyor.

Benzer İçerikler

Home ofis yöntemde çalışan sadakati nasıl korunur?

Home ofis yöntemde çalışan sadakati nasıl korunur?

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.

PSM Awards 2020'de yılın en iyileri seçildi.