Japon mucizesi hızlı tren: Ekonominin lokomotifi, çevre dostu

Japon mucizesi hızlı tren: Ekonominin lokomotifi, çevre dostu

Teknolojinin beşiği Japonya, 57 yıl önce hayata geçirdiği hızlı tren sonrası bu konuda hala lider. Hızlı trenler bugün yalnızca Japonya’da değil tüm dünyada işlevsel, ekonomik ve çevreci bir ulaşım aracı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan yaklaşık 20 yıl sonra, takvimler 1964 yılını gösterdiğinde, Tokyo Olimpiyat Oyunları ile birlikte gündemde olan Japonya, imza attığı bir yenilikle de konuşuluyordu. Bugünün hızlı trenlerinin atası, 1965 yılında Tokyo'nun banliyölerinde sahneye çıkıyordu. Batılıların "mermi tren" adını taktığı hızlı trenlere Japonlar ise "Yeni Hat" anlamına gelen “Shinkansen” diyordu.

Dünyanın ilk hızlı treni olarak kabul edilen ve tam adı “Tokaido Shinkansen” olan hızlı trenin yapımına 1959’da başlanmış ve 1964 yılında tamamlandığında yeni bir dönemin kapısı aralandı. Tokyo-Osaka arasında sefer yapan bu tren, saatte 200 kilometre hıza çıkmayı başarıyordu. O yıllarda sadece 80-90 kilometre hıza sahip buharlı trenler karşısında yüksek hızlı bu yeni trenler, uluslararası platformda, demiryolu taşımacılığında modernliği, verimliliği ve daha da önemlisi hızı temsil etmeye başlıyordu.

Aradan geçen yarım asra rağmen Japonya, bu alanda hala dünya lideri. Japonya ekonomik gelişimini de bir anlamda hızlı trenlere borçlu. Bugün elektronik şirketleri Hitachi ve Toshiba, her yıl bütün dünyaya milyarlarca dolarlık demiryolu araçları, ekipmanı ve teknolojisi satıyor.

Japonya’nın zorlu coğrafi koşulları, demiryolu aralığının standarttan daha dar yapılmasına sebep olmuş.
Japonya’nın zorlu coğrafi koşulları, demiryolu aralığının standarttan daha dar yapılmasına sebep olmuş.

Hızlı tren mecburiyetten doğdu

Japonya’da trenle ulaşımın ilk adımları 1800'lü yılların sonlarına doğru atılıyor. Avrupa ve Kuzey Amerika'nın büyük bölümü, 143.5 demiryolu aralığı (ray ölçüsü) kullanırken Japonlar 106.7 cm'lik ölçüyü benimsiyor. Bunun sebebi, Japonya’da arazi şartlarının hayli zorlu olması. Dağlık arazide dar demiryolu döşemek daha ucuz ve kolay. Buna karşılık seyahat, uzun ve zahmetli. Ülkenin kuzey ve güneyi arasındaki 2 bin 880 kilometrelik mesafe, buharlı trenlerin kısıtlı hızıyla 33 saatte (molalarla birlikte 39-42 saatte) alınıyordu. 1889'da 504 kilometre olan Tokyo ile Osaka arası, 16,5 saat sürüyordu. Shinkansen ise bu mesafeyi 1965'te 3 saat 10 dakikaya düşürdü.

Japonya demiryolu şebekesinin, Pasifik Okyanusu altından Rusya ve Kore'ye bağlanabilmesi mümkündü. Ancak hatları genişletmek gerekiyordu. Bu da olağanüstü bir mühendislik becerisi istiyordu. Bilindiği üzere Japonya, jeolojik olarak dünyanın sismik anlamda en istikrarsız topraklarına sahip. Depremlerle beraber ortaya çıkan tsunami tehlikesi ve yanardağların yüzde 10'unun Japonya'da olması da işleri zorlaştırıyor. Yine de tüm bu zorlukları alt eden Japonlar, Shinkansen şebekesinde 55 yılda on milyardan fazla yolcuyu güven içinde taşıdı. Bugün Japonya, "uzun burun" olarak bilinen çok daha hızlı trenler kullanıyor. Saatte 400 kilometre hıza ulaşan bu trenler, deprem olduğunda raydan çıkmamak için otomatik olarak yavaşlıyor.

Bugün Avrupa’da hizmet veren Eurostar, yolculuklarda sıklıkla tercih ediliyor.
Bugün Avrupa’da hizmet veren Eurostar, yolculuklarda sıklıkla tercih ediliyor.

Dünyada hızlı tren

Avrupa’nın ilk hızlı treni 1981 yılında Paris-Lyon hattı üzerine kurulmuş ve saatte 300 kilometre gibi günümüz koşullarında dahi iddialı bir hıza ulaşmış. Bugün dünya üzerindeki hızlı trenlerin geneli 350 km/saat hızı geçmiyor. Bugüne kadar kaydedilmiş en yüksek hızlar ise Fransa TGV treni 575 km/saat (2008), Japon Maglev treni 581 km/saat (2003). Hızlı tren hatlarının öncülüğünü yapan Japonya’nın yanı sıra Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, İngiltere, Çin ve Güney Kore bugün hızlı trenlerin kullanıldığı belli başlı ülkeler. Hollanda ve İsviçre’de de hızlı tren hatlarının yapımı devam ediyor. Günümüzde bu alanda en fazla yolcuya sahip ülke olan Japonya, 120 tren ile yılda 305 milyon yolcu taşıyor.

 İngiltere ve Fransa'yı deniz altından birbirine bağlayan Manş Demiryolu Tüneli, her iki yakada da turizmi canlandırdı, yerel piyasaların gelişmesini sağladı.
İngiltere ve Fransa'yı deniz altından birbirine bağlayan Manş Demiryolu Tüneli, her iki yakada da turizmi canlandırdı, yerel piyasaların gelişmesini sağladı.

Hızlı trenin ekonomilere katkısı

İngiltere'de yapılan resmi ulaşım analizleri, bireylerin bölgesel pazarlara girmesinin hızlı trenlerle daha kolaylaştığını gösteriyor. Böylece rekabet artıyor, perakende fiyatlar düşüyor. İngilizler, bu verimlilik artışının, kuzey İngiltere'de ekonomiye 700 milyon pound ile bir milyar 300 milyon pound arası bir katkısı olduğunu hesaplamış. Fransa'da ise Paris – Orleans – Clermont Ferrand – Lyon (POCL) güzergahında, sadece zaman tasarrufundan kaynaklanan 87 milyon euroluk bir ekonomik kazanç söz konusu. Avustralya'da Sydney – Melbourne arasındaki hızlı tren hattının, yılda 10 milyon Avustralya doları (7 milyon ABD doları) fazladan kaynak oluşturduğu tahmin ediliyor. Almanya'da Frankfurt ile Köln arasında kurulan hızlı tren hattı, her iki kent ve çevresinde gayrisafi iç hasılanın yüzde 8,5 oranında artmasını sağlamış.

Ekonomik avantajların yanı sıra, hızlı trenlerin turizm üzerinde de güçlü etkileri bulunuyor. İngiltere ve Fransa'yı deniz altından birbirine bağlayan Manş Demiryolu Tüneli, her iki yakada da (İngiltere'de Folkestone, Fransa'da Calais) turizmi canlandırmış, yerel piyasaların gelişmesini sağlamıştı. Tünelde geçen yıl, 11 milyona yakın yolcu seyahat etti, bir milyon 400 bin ton mal karşılıklı el değiştirdi. Ayrıca hızlı trenler için trafikte beklemek diye bir sorun söz konusu değil. Hızlı trenlerin bir avantajı da uçağın aksine her tür hava şartında çalışıyor olması.

Hızlı trende ulaşılan sürat, geçtiğiniz yerlerdeki manzaradan sizi mahrum etmez.
Hızlı trende ulaşılan sürat, geçtiğiniz yerlerdeki manzaradan sizi mahrum etmez.

Türkiye’nin hızlı treni: YHT

Türkiye’nin ilk Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı uygulaması Ankara-Eskişehir arasında yapıldı. YHT'nin ilk seferi 13 Mart 2009'da saat 09.40'ta Ankara Garı'ndan Eskişehir Garı'na doğru yola çıktı. Trende dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da vardı. Bu sefer ile Türkiye, Avrupa'da 6. ve dünyada 8. yüksek hızlı tren kullanan ülke oldu. Bu ilk YHT hattının ardından Ankara - Konya YHT hattı, 23 Ağustos 2011'de hizmete girdi. 25 Temmuz 2014'te de Ankara - İstanbul YHT ve İstanbul - Konya YHT hatları (Pendik'e kadar) kullanıma açıldı. 12 Mart 2019’da Marmaray projesi kapsamında Gebze - Halkalı arasındaki demiryolu hattının tamamlanması ile YHT seferleri İstanbul Boğazı'nın altından geçerek Halkalı'ya kadar uzadı. 8 Şubat 2022'de Konya - Yenice yüksek standartlı demiryolunun Konya - Karaman kesimiyle birlikte Ankara - Karaman YHT ve İstanbul - Karaman YHT hatları da hizmete girdi.

Hızlı trenlerin faydaları

- Hızlı trenlerde yolcular, bilet için biraz fazla ödese de zamandan, paradan ve enerjiden tasarruf ediyor.

- Hızlı trenler, kullanım kolaylığı, fiyat avantajı, emniyet ve hız imkanı veriyor. Otomobilinizle gideceğiniz bir yolu hızlı trenle daha kısa sürede, daha emniyetli ve elbette daha ucuza kat edebilirsiniz.

- Yolculuğunuz boyunca tren içinde çok daha özgür hareket edebiliyorsunuz. Restoranda yemek yiyip bir şeyler içebilir ya da sadece gezinti amacı ile yürüyüş yapabilirsiniz. Birçok kişiye çekici gelen bir durum.

- Emniyet kemeri takma zorunluluğunuz bulunmuyor.

- Saatte 600-700 km hızla uçan uçaklar kadar hızlı olamasa da hızlı trenler işlemlerde ve bekleme sürelerinde geçirilen zamanı ortadan kaldırdığı için yolcuya vakit kazandırıyor.

- Şirketlerin seyahat maliyetlerini azaltıyor. Özellikle elemanları sürekli seyahat etmek zorunda olan pazarlama şirketleri hızlı trenler sonrasında bir parça da olsa nefes alıyor.

- Hızlı trende ulaşılan sürat, sizi manzaradan mahrum etmiyor. Yolculuk sırasında manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

- Toplu ulaşım sistemlerinden biri olan demiryoluna yapılacak yatırımlar ile yolcu tercihlerinin raylı sistemlere kayması sonucunda karayolundaki trafik sıkışıklığı ve kaza oranı azalır. Bu da ülke ekonomisini uzun dönemde olumlu yönde etkiler.

- Demiryolu işletmeciliği, kitlesel taşımacılık sağlanması ve ulusal enerji üretimi olan elektrik enerjisini kullanması sonucunda döviz tasarrufu sağlama potansiyeline sahiptir.

- Ayrıca özellikle araç trafiğini karşılayacak olan otoyollara oranla daha az arazi kullanımı ve enerji tasarrufu avantaj.

- Hızlı trenler çevrenin korunmasına da katkı sağlıyor ve yaygınlaştıkça, daha az uçak seferi yapılabilir. Böylece atmosfere daha az zararlı gaz salınır. Trenlerin karbon ayak izi uçaklarınki kadar fazla değil. Örneğin 2021 yılında uçaklardan 750 milyon ton karbondioksit atmosfere karışırken hızlı trenlerde salınım ise bu miktarın sadece yüzde 9'u olarak ölçülmüş.

KAYNAKLAR

tcddtasimacilik.gov.tr

tr.wikipedia.org

paradergi.com.tr

Benzer İçerikler

Hidrojenli trenler ne kadar çevreci

Hidrojenli trenler ne kadar çevreci

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!