Küresel sigorta dünyasının ortak endişesi iklim

Küresel sigorta dünyasının ortak endişesi iklim

İklimle ilgili riskler, sigorta şirketleri için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Doğal afetlerle ilgili hasarlarda beklenen artışın reasürans piyasalarını olumsuz etkilemesinden korkuluyor.

Risk ve sigorta birbirinden ayrı düşünülemez. Sigortacılık açısından tahmin edilebilir riskler ve öngörülemeyenler farklı kategorilerde ve alt başlıklarda ele alınır ve şirket stratejileri de buna göre belirlenir. Küresel sigorta dünyasının risk kaynaklarına bakış açısı her yıl değişkenlik de gösterebilir. Bu riskler çeşitli raporlarla ortaya konuyor. Uluslararası Sigorta Denetleyicileri Birliği (IAIS) “2023 Küresel Sigorta Pazarı Raporu” (GIMAR) da bunlardan biri. Rapora bakılırsa iklimle ilgili riskler, sigorta şirketleri için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

IAIS’ın küresel sigorta sektörünü şekillendiren temel riskleri ve eğilimleri vurgulayan GIMAR’ı küresel sigorta sektöründe kayda geçmiş yazılı primlerin yüzde 90’ından fazlasını kapsayan en büyük uluslararası sigorta şirketlerinin yaklaşık olarak yüzde 60’ından toplanan veriler temel alınıyor.

Toplam sistemik risk skorları geriledi

Öncelikle rapora göre küresel sigorta sektörünün toplam sistemik risk skorları bir önceki yıla göre az da olsa geriledi. Sigorta sektörünün sağlam sermaye yeterliliğine sahip olmasına karşın 2022 yılı sonunda, finansal piyasalardaki düşük varlık değerlemelerine bağlı olarak hafif bir düşüş yaşadığı kaydediliyor. 

Gelişen teknoloji ve dijital sistemlerin poliçe sahiplerinin davranışlarını etkileyen yeni dinamikler sunduğu da belirtiliyor.
Gelişen teknoloji ve dijital sistemlerin poliçe sahiplerinin davranışlarını etkileyen yeni dinamikler sunduğu da belirtiliyor.

Raporun bu seneki versiyonunda “zorlu makroekonomik ortamda faiz oranı, likidite ve kredi riskleri”, “hayat sigortası sektöründeki yapısal değişimler” ve “iklim ile ilgili risklerin yarattığı problemler” öne çıkıyor.

Başlıklar arasında öne çıkan iklimle ilgili riskler, sigorta şirketleri için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Sonuçta, sigorta sektörü açısından risk transferinde kullanılan geleneksel yöntemlerin, yaşanan doğal felaketlerin ardından yaşanan süreçte güvenilirliği ya da yeterliliği mecburen tartışılıyor. Raporda da özellikle geçiş riskine maruz kalmanın, sigorta şirketlerinin kârlılığı ve sermaye yönetimi açısından zorluklara neden olduğu vurgulanıyor. Raporda, doğal afetlerle ilgili hasarlarda beklenen artışın sigorta sektörünün hamisi pozisyonundaki reasürans piyasalarını da olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Rapor, sigorta sektörü için potansiyel risk faktörlerini ise şöyle sıralıyor:

  • Dünya genelinde süregelen yüksek enflasyon seviyeleri,
  • Yine enflasyonla bağlantılı olarak hane halkının satın alma gücünün azalması nedeniyle sigortaya olan talebin azalabileceği olasılığı,
  • Birkaç yıldır biri biterken diğeri başlayan jeopolitik gerilimler ve dolayısıyla riskler,
  • Gelişen teknoloji ve dijital sistemlerin poliçe sahiplerinin davranışlarını etkileyen yeni dinamikler ortaya çıkarması. 
IAIS, raporda denetim otoritelerine risk yönetimlerini gözden geçirmeleri yönünde bazı önerilerde de bulunuyor.
IAIS, raporda denetim otoritelerine risk yönetimlerini gözden geçirmeleri yönünde bazı önerilerde de bulunuyor.

Risk yönetimi konusunda yapılabilecekler

Rapordan bağımsız olarak pandemi sonrası toparlanmanın başlangıcı olarak kabul edilebilecek 2022 yılından bu yana sigorta sektöründe yükselen birkaç risk söz konusuydu. Bunlar arasında bugün de gündemde olan iklim değişikliği ve doğal afetler, teknolojik gelişmeler ve siber riskler ilk sırada geliyor. Öne çıkan bu riskler, sigorta şirketlerinin stratejik planlamalarını ve risk yönetimlerini gözden geçirmelerini gerektirebilir.

IAIS, raporda denetim otoritelerine risk yönetimlerini gözden geçirmeleri yönünde bazı önerilerde de bulunuyor. Bunlar arasından öne çıkanlar şöyle:

Denetimi gerçekleştiren yetkililer, izleme çabalarını mutlaka yoğunlaştırmalı.

Yetkililer sık sık saha dışı ve yerinde denetim yaparak tespitlerde bulunulmalı.

Duyarlılık analizi ile beraber likidite riski stres testi gibi ölçme değerlendirme sistemlerine daha fazla başvurulmalı.

Sözün özü eski ya da yeni risklerle başa çıkabilmek için sigorta şirketlerinin esneklik ve yenilikçilik kapasitelerini güçlendirmeleri, risk yönetimi konusunda ipleri sıkı sıkıya tutması gerekiyor.

Benzer İçerikler

Küresel sigorta pazarı rekora koşuyor

Küresel sigorta pazarı rekora koşuyor

Geleneksel risk transfer yöntemlerine yeni alternatifler: Katastrofik Tahviller (Cat Bonds)

Geleneksel risk transfer yöntemlerine yeni alternatifler: Katastrofik Tahviller (Cat Bonds)

Geleneksel risk transfer yöntemlerine yeni alternatifler: Katastrofik SWAP’lar

Geleneksel risk transfer yöntemlerine yeni alternatifler: Katastrofik SWAP’lar

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!