Tekstilin dikiş makinesinden konteynere kadar dakikalarla planlandığı, tarımın güneşle yarıştığı, lojistik dünyasının 7/24 çalıştığı aylardayız. Peki sektörler bu tempoya hazır mı?

Yaz aylarına doğru, doğanın canlanmasının ötesinde üretim, ihracat ve lojistik dünyası için de hareketli bir dönemin başlangıcı. Tarım ürünlerinde hasat zamanı yaklaşırken tekstil sektöründe yaz koleksiyonları yola çıkmak için gün sayıyor. Bu dönemde dış ticaret ivme kazanıyor, limanlar, gümrük sahaları ve kara yolu taşımacılığı yoğun bir tempoya giriyor.
Bu dönemler birçok tarımsal ürünün olgunlaşma evresine girdiği, bazı ürünlerde ise erken hasatların başladığı bir dönemler olarak öne çıkıyor. Özellikle de çilek, kiraz, erik gibi erken yaz meyveleri çıktığından meyve-sebze üretiminde, seracılık faaliyetlerinde, taze kesim çiçek üretiminde ihracata yönelik sevkiyatlar hız kazanıyor. Ürünlerin tazeliğini koruyarak hedef pazarlara ulaşabilmesi için soğuk zincir lojistiği, hızlı gümrükleme ve zamanında taşıma büyük önem arz ediyor. Üstelik bu dönemde Avrupa ve Körfez ülkelerinden gelen talep de artıyor. Dolayısıyla üreticilerle lojistik firmaları arasındaki sezonluk uyum ve planlama, ürünün değerini belirleyen en kritik faktör haline geliyor.
Yazlık tekstil ürünleri yola çıkıyor
Tekstil sektörü açısından bu tarihler, ihracat anlamında da bir eşik dönemi. Bahar ve yaz koleksiyonları, mağazalara ulaşmak ve raflarda yerini almak zorunda. Özellikle mayo, plaj kıyafetleri, spor giyim, hafif kumaşlı yazlık giysiler, ayakkabı ve çanta gibi sezonluk aksesuar gibi ürünler hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlara gönderiliyor. Bu noktada elbette hızlı teslimat, yükleme-boşaltma zamanlarının iyi planlanması ve gümrük süreçlerinde aksama yaşanmaması, ihracatçı firmaların rekabet avantajı elde etmesi açısından büyük önem taşıyor. Aynı zamanda moda fuarlarının, ticaret heyetlerinin ve sezon başı sipariş teslimlerinin yoğunlaştığı bir dönem. Özetle tekstil ihracatçıları için hem üretim hem sevkiyat açısından zamanla yarış hızlanıyor.

Lojistik sektöründe yük yoğunluğu
Yaz sezonuna hazırlık niteliği taşıyan mayıs, lojistik sektöründe adeta bir stres testidir. Kara, deniz, hava ve intermodal taşımacılık kanallarında bazı problemler yaşanabilir. Bunlardan başlıcaları araç ve konteyner bulmanın zorlaşması, limanlardaki bekleme sürelerinin uzayabilmesi ve gümrüklerde yoğunluğun artması.
Bu dönemde problemlere karşı önlem alabilmek amacıyla lojistik şirketlerinin, müşterilerine önceden rezervasyon, yükleme planı optimizasyonu, rota bazlı tahmini teslimat tarihleri ve dijital takip sistemleri gibi hizmetlerle destek sunması gerekiyor. Aynı zamanda mevsimsel ihracata uygun esnek çözümler ve geçici depo alanları da büyük avantaj sağlar.

Dijitalleşme ve veriye dayalı planlama şart
Gerek tarım gerek tekstil sektöründeki ihracatçılar için dijital stok yönetimi, otomatik sipariş planlama, taşıma analiz yazılımları ve uydu destekli hava tahminlerine göre lojistik ayarlamaları artık işin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Böyle kritik dönemlerde veriye dayalı hareket eden firmalar, ürün kayıplarını en aza indirirken müşteri memnuniyetini de en üst seviyeye çıkarabiliyor.
Tarımın sabah erken saatlerde başlayıp güneşle yarıştığı, tekstilin dikiş makinesinden konteynere kadar dakikalarla planlandığı, lojistik dünyasının durmaksızın çalıştığı bir süreç. Bu dönemi başarılı atlatan firmaların, sadece yaz sezonuna değil, yılın kalan kısmına da güçlü bir giriş yapacağına kuşku yok.
Sektörlerin birlikte ve önceden düşünmesini gerektiren kritik bir senkron süreci. Unutulmamalı ki zamanında planlanmayan bir ihracat, geciken bir taşıma ve aksayan bir teslimat, sadece bu bir kaç ayı değil, tüm sezonu riske atabilir.