Deniz taşımacılığında yeni riskler

Deniz taşımacılığında yeni riskler

Küresel gerilimden siber tehdide değin uzanan yeni ve riskli alanlar, ticaretin omurgası olan deniz taşımacılığını farklı bir bakış açısıyla ele almayı gerektiriyor.

Küresel gerilimden siber tehdide değin uzanan yeni ve riskli alanlar, ticaretin omurgası olan deniz taşımacılığını farklı bir bakış açısıyla ele almayı gerektiriyor.

Küresel ticaretin omurgası olan deniz taşımacılığı, son yıllarda alışılmışın ötesinde bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Pandemi sonrası tedarik zincirlerindeki kırılmalar, jeopolitik gerilimler, siber güvenlik tehditleri ve iklim kaynaklı aşırı hava olayları, sektörün risk haritalarını tamamen değiştirdi. Artık deniz sigortası sadece gemi, yük ve fırtına teminatı anlamına gelmiyor. Küresel belirsizlik çağının çok boyutlu risklerine karşı dinamik bir koruma kalkanı haline geliyor.

Son yıllarda Kızıldeniz, Karadeniz ve Tayvan Boğazı gibi stratejik bölgelerde yaşanan jeopolitik gerginlikler, uluslararası taşımacılığın yönünü ve maliyetini etkiliyor haliyle. Alternatif rotalara kayma hali, sektörde yakıt ve operasyon giderlerini artırırken teslimat sürelerini de uzatıyor. Bu durum sigorta şirketlerinin risk değerlendirme modellerini yeniden şekillendiriyor; özellikle savaş riski, gecikme kaynaklı hasarlar ve yük kaybı teminatları önem kazanıyor.

Bazı sigorta brokerleri 2024 sonu itibarıyla savaş riski primlerinde yüzde 20’ye varan artışlar bildirdi. Bu, deniz sigortası poliçelerinin artık yalnızca deniz koşullarına değil, politik risk değişkenlerine de entegre edilmesi gerektiğini gösteriyor.

Dijital denizlerin görünmez tehlikesi siber korsanlık

Bugün modern gemiler artık birer “yüzen veri merkezi” haline geldi. Navigasyon, yakıt optimizasyonu, yük yönetimi gibi kritik sistemler dijital ağlara bağlı. Bu durum, deniz taşımacılığını siber korsanlar için yeni ve son derece elverişli bir hedef haline getiriyor.

Gemilere yapılan siber saldırılar; rota manipülasyonu, sistem kilitlenmesi ya da fidye talepleriyle sonuçlanabiliyor. Örneğin 2023’te yaşanan bazı vakalarda liman operasyonlarının durması, milyonlarca dolarlık tedarik zinciri kayıplarına yol açtı. Sigorta sektörü ise buna hızla adapte oluyor. Artık pek çok deniz sigortası poliçesi, siber saldırılardan kaynaklı hasarları özel teminat olarak ekliyor. Veri ihlalleri, operasyonel duraksamalar ve dijital sistem zararları; klasik fiziksel hasar kapsamlarının ötesine geçiyor.

Aşırı hava olayları, beklenmedik fırtınalar, yükselen deniz seviyesi ve kutup buzullarının erimesi; bir yandan rotaları bir yandan sigorta değerlemelerini etkiliyor.
Aşırı hava olayları, beklenmedik fırtınalar, yükselen deniz seviyesi ve kutup buzullarının erimesi; bir yandan rotaları bir yandan sigorta değerlemelerini etkiliyor.

Liman yoğunlukları ve operasyonel riskler

Pandemi sonrası artan konteyner trafiği ve liman altyapılarının yetersizliği, dünya genelinde yoğunluk kaynaklı gecikmeleri kalıcı hale getirdi. Özellikle Avrupa ve Asya arasındaki koridorlarda gemi bekleme süreleri yüzde 30’a kadar uzadı. Bu durum sadece teslimat planlarını değil, sigorta taleplerini de etkiliyor. Yüklerin uzun süre limanda kalması, bozulma, hırsızlık veya konteyner kaybı riskini artırıyor. Sigorta şirketleri artık poliçe düzenlerken sadece geminin rotasını değil, uğradığı limanların kapasite ve altyapı risklerini de hesaba katıyor.

Küresel ısınma, deniz taşımacılığı için uzun vadeli bir tehdit. Aşırı hava olayları; beklenmedik fırtınalar, yükselen deniz seviyesi ve kutup buzullarının erimesi; bir yandan rotaları bir yandan sigorta değerlemelerini etkiliyor. Örneğin 2024 yazında Atlantik’te yaşanan rekor fırtınalar, çok sayıda konteyner gemisinin hasar almasına neden oldu. Bu tür olaylar, hava koşullarına bağlı risklerin yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Primler, haritalar ve yeni poliçe dinamikleri

Tüm bu gelişmeler sonucunda deniz sigortası primleri küresel ölçekte artış eğiliminde. Risk yoğun bölgelerde seyreden gemiler için ek prim oranları uygulanıyor.

Ayrıca sigorta şirketleri, veri tabanlı risk haritaları oluşturarak dinamik fiyatlama sistemlerine geçiyor. Uydu izleme, gerçek zamanlı rotalama ve yapay zeka destekli veri analitiği, sigorta sürecini daha şeffaf ve öngörülebilir hale getiriyor.

Yeni dönemi yalnızca “risk yönetimi” değil, “risk zekâsı” çağı olarak görüyoruz. Önemli olan riskleri sadece tanımlamak değil, onları öngörüp yönetebilmek.

Deniz taşımacılığı, dünya ticaretinin yüzde 80’inden fazlasını taşıyor. Ancak denizlerin artık sadece doğanın değil, teknolojinin, politikanın ve verinin etkisinde olduğunu görmek gerekiyor. Geleceğin başarılı taşımacılık şirketleri, sadece sağlam gemilere değil; siber dayanıklılığa, çevresel farkındalığa ve doğru sigorta stratejilerine yatırım yapanlar olacak.

Denizde her şey değişebilir elbette ama iyi bir sigorta, sizi her koşulda yüzdürür.

Benzer İçerikler

Geleceğin enerji yönetiminde akıllı şebekelerin rolü

Geleceğin enerji yönetiminde akıllı şebekelerin rolü