Aon’a göre şirketlerin itibar riski kritik

Aon’a göre şirketlerin itibar riski kritik

Aon tarafından yayımlanan 2025 Küresel Siber Risk Raporu, siber saldırılar karşısında itibar riskinin şirketlerin piyasa değerine olan etkisine dikkat çekiyor.

Dijital dönüşüm baş döndüren bir hızla devam ediyor. Özellikle iş dünyası olumlu ya da olumsuz her anlamda bu dönüşümden payını alıyor. Ancak özellikle olumsuz etkiler şirketleri zorluyor. Günümüzde, şirketler giderek karmaşıklaşan siber tehditlerle karşı karşıya kalıyor.

Bu alanda birçok şirket çeşitli araştırmalara imza atıyor. Merkezi İrlanda'nın Dublin şehrinde bulunan küresel ölçekte faaliyet gösteren profesyonel hizmetler firması Aon da 2025 Küresel Siber Risk Raporu’nu yayımladı. Dünya çapında bin 400’den fazla siber olayı kapsamlı şekilde analiz ederek siber risklerin iş dünyasındaki etkilerini çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. Raporda özellikle itibar riskinin, şirketlerin piyasa değerine olan etkisi dikkat çekiyor.

Siber olayların kapsamı

Birçok konu başlığına değinen rapora göre 2025’te yaşanan siber olayların kapsamı da hayli geniş. Buna göre çok çeşitli şekillerde gerçekleşen siber saldırılar, yalnızca veri ihlalleri veya sistem kesintileriyle sınırlı kalmayıp aynı zamanda şirketlerin operasyonel sürekliliği, yasal yükümlülükleri ve müşteri ilişkileri üzerinde doğrudan etkili oluyor. Fidye yazılımlar, sosyal mühendislik, tedarik zinciri saldırıları ve alt yapı hedefli kritik saldırılar, en yaygın ve etkili yöntemler arasında yer alıyor. Bu saldırıların teknik sonuçlarının yanında, şirketlerin marka algısında ve itibarında yarattığı tahribat, raporda “en maliyetli zarar” olarak öne çıkıyor.

Siber saldırılar sonrasında itibar kaybının, hissedar değerinde ortalama yüzde 27’lik bir azalmaya yol açtığı görülüyor.
Siber saldırılar sonrasında itibar kaybının, hissedar değerinde ortalama yüzde 27’lik bir azalmaya yol açtığı görülüyor.

Hissedar değeri üzerindeki ağır bedel

Aon’un raporunda itibar riski, siber olayların yarattığı finansal kayıpların kritik bir bileşeni olarak tanımlanıyor. Analiz edilen veriler, siber olay sonrası itibar kaybının, hissedar değerinde ortalama yüzde 27’lik bir azalmaya yol açtığını gösteriyor. Bu değer, sadece kısa vadeli hisse fiyatı düşüşünü değil, aynı zamanda uzun vadeli müşteri kaybı, pazar payında daralma ve yatırımcı güveninde zayıflamayı da kapsıyor.

Yaşanabilecek büyük veri ihlalleri sonrasında müşterilerin şirketten uzaklaşması ve yeni müşteri kazanımının zorlaşması, itibar zedelenmesinin ekonomik etkisini doğrudan ortaya koyuyor. Ayrıca regülasyonların sıkılaşması ile birlikte yasal yaptırımlar ve tazminatlar da finansal yükü artırıyor.

Aon, raporda başarılı bir siber risk yönetimi için sadece teknik alt yapının güçlendirilmesinin yeterli olmadığını vurguluyor. Öneri şu ki şirketlerin itibar riskini öncelikli olarak ele alıp kapsamlı bir kriz yönetimi ve iletişim stratejisi geliştirmesi gerekiyor. Bu stratejiler şöyle sıralanabilir:

Proaktif iletişim: Müşteri ve paydaş güveninin korunması açısından olay öncesinde, sırasında ve sonrasında şeffaf ve hızlı iletişim kurulması olumlu bir yaklaşım olarak kabul ediliyor.

Çok katmanlı güvenlik yaklaşımları: Teknolojik önlemlerle birlikte insan faktörünü de kapsayan eğitim ve farkındalık programları düzenlenmesi öneriliyor.

Kriz senaryolarının planlanması: Olası siber saldırı durumları için önceden hazırlanmış aksiyon planları, saldırıya müdahale süresini kısaltıyor ve bu yolla zararları minimize ediyor.

İtibar koruma sigortaları: Bu saldırılara özel olarak hazırlanan sigorta ürünleri, finansal kayıpların yanında itibar zedelenmesinden kaynaklanan zararların yönetiminde de destek sağlıyor. Bu tedbirin alınması da öneriliyor. Bu strateji bizi siber sigortalara götürüyor.

Rapor, siber sigortaların giderek çeşitlendiğini ve kapsamının genişlediğini belirtiyor. Eskiden sadece doğrudan maddi zararları karşılayan sigortaların artık siber olayın ardından yaşanan itibar kaybı, hukuki süreçler ve kriz yönetimi giderleri de kapsayacak şekilde geliştirildiğine dikkat çekiyor.

Aon’a göre şirketlerin siber risk sigortalarını tercih ederken poliçe kapsamını detaylı analiz etmeleri ve olay sonrası itibar yönetimi ile hukuki destek hizmetlerinin de dahil olduğu paketleri seçmeleri önemli.

: Raporda küçük ve orta ölçekli işletmelerin de siber saldırılardan etkilendiği ve bu işletmelerin risk yönetiminde daha hassas olmaları gerektiği belirtiliyor.
: Raporda küçük ve orta ölçekli işletmelerin de siber saldırılardan etkilendiği ve bu işletmelerin risk yönetiminde daha hassas olmaları gerektiği belirtiliyor.

Küresel açıdan bakış ve sektörel farklılıklar

Raporda ayrıca farklı sektörlerden şirketlerin siber risklere dayanıklılığı ve siber saldırı yaşaması halinde yaşayabileceği itibar riski etkileri inceleniyor. Bu açıdan bakıldığında finans, sağlık ve teknoloji sektörlerinin hem saldırı sayısı hem de siber olayların itibar üzerindeki etkileri açısından en yüksek risk grubunda olduğu görülüyor. Bunun yanında, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de siber saldırılardan ciddi şekilde etkilendiği ve bu işletmelerin risk yönetiminde daha hassas olmaları gerektiği belirtiliyor.

Aon’un 2025 Küresel Siber Risk Raporu gösteriyor ki günümüzün dijital iş ortamında siber riskler sadece teknik bir problem olmanın ötesinde aynı zamanda şirketlerin itibarını ve piyasa değerini doğrudan tehdit eden çok boyutlu bir risk. Şirketlerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı için siber güvenlik stratejilerini, itibar yönetimi, kriz iletişimi ve sigorta çözümleriyle entegre etmeleri kritik bir ihtiyaç olarak ön plana çıkıyor.

Dijital çağda itibar, en değerli varlıklardan biri haline gelirken siber risklerin bu değere zarar vermesine karşı önlemler almak, şirketlerin hem finansal hem de operasyonel başarılarının anahtarı olacak.

Benzer İçerikler

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!

PSM’den Corpus Sigorta’ya ve Quick Sigorta’ya 2 ödül!